İncinin seçim hamleleri ve Kaymakam Bey başlıklı köşe yazım, yine birilerini rahatsız etmiş. Rahatsız olanlar konuşmayıp, kendilerine sözcü tayin etmişler. Sözcü olan bu arkadaş, verilen bu göreve kendini o kadar kaptırmış ki, yazısını mahkemeye hazırlanan avukat gibi kaleme dökmüş. Bu yazıyı kaleme dökerken, gazetecilik kimliğini bir yana bırakarak, hırsıyla hareket edip, insanların yapmadığı şeyleri yaptı göstererek, yalanlarla dolu iftiralar atmıştır. Bu gazeteci arkadaş geçmiş günlerde bizle muhatap olmayacağını söyleyip, bir daha yazı yazmama sözü vermiştir, bunu da açık olarak yazmıştır. Hırsına yenik düşen bu arkadaşımız, başkalarından aferin almak için, sözünde durmayarak, gazetecilikle alakası olmayan, kulaktan dolma fikirlere dayalı, yalan ve iftira dolu yazı yazmıştır. Çocukken eşeğe çok binen bu gazeteci arkadaşın iftirasını, muhtarlarla ilgili düşüncelerimde belirteceğim…

Kaymakam Beyi savunurken yasalardan bahsediyor, Kaymakamın dönüşünün yasalara uygun olduğunu söylüyor. Benim bu yasaya muhalefetim yok, elbette ki, Kaymakamların yasalar gereği, siyaset yapma hakları var, istifa ederler, seçilemezlerse mesleğe geri dönerler. Ben, Mustafa Ayhan Beyin Ak Partili olmasına da bir şey demiyorum. Aday adaylığı sürecinde taktığı Ak Parti rozetiyle, seçilemeyip Hendek Kaymakamlık makamına oturmasını kabullenemiyorum. Bu ülkenin yazılı yasaları olduğu gibi, toplumun kabul ettiği, yıllarca benimseyip uyduğu, ahlaki ve örfü olan, fakat yazılı olmayan yasaları da var. Kaymakam Beyin dönüşünü toplumda kabul edilen yazılı olmayan toplum kurallarımıza göre etik bulmadım. Ak Parti rozetiyle Kaymakamlık makamında oturan insanın, seçim süreci içinde tarafsız olamayacağı, mensubu olduğu partinin kazanması için, her şeyi yapacağı düşüncesi beynimde oluştu. Keşke göreve, başka bir ilçede yada merkezde başlasaydı da, bizler de bu şekilde düşünmeseydik…

İlçe Milli Eğitim Müdürü, mahkeme kararıyla geriye dönen müdür ve müdür yardımcılarına görev vermeyerek siyasi rengini belli etmiştir. Milli Eğitim de hiçbir ilçe, Hendek kadar siyasallaşmamıştır. Eğitimin bu kadar siyasallaşmasından ve adam kayırmacılığından ötürü, öğretmenlerimiz eğitimden ellerini çekmiş, okullarda ki disiplinsizlik ve eğitimdeki başarısızlık başını alıp gitmiştir. İlçe Milli Eğitim Müdürünün taraf olmasından huzursuz olan öğretmenler, tayinlerini ister hale gelmiştir. Ben yazımda bütün öğretmenler Ali İnciye çalıştı demedim. Kendini kurnaz sanan bu gazeteci arkadaşımız konuyu başka tarafa çekerek, kafasına göre karşımıza ek bir cephe açmaya çalışıyor. Yazımı okuyan öğretmenlerimizin Ak Partili Öğretmenler, Ali İnciye çalışıyor cümlemi göreceklerdir. Ben, İlçe Milli Eğitim Müdürü hakkında yazdıklarımın arkasındayım. İlçe Milli Eğitim Müdürünün tarafsız olmadığını, eğitim camiası da görüyor, siyaset camiası da görüyor. Bakalım gören körler, ne zaman konuşmaya başlayacaklar? Muhtarlarla ilgili düşüncesini açıklayan yazarımız balık hafızalı davranmıştır. Eski Dernek Başkanının Ak Partide hem ilçe, hem de il delegesi olduğunu unutmuştur. İsimlerini yazmak istemediğim birçok muhtarımızın da, Ak Parti üyesi ve delegesi olduğunu biliyorum. Hatta bu çokbilmiş gazeteci, bir haberinde, muhtarlarımızdan birinin Ak Parti delegeliğinin usulsüzce silindiğini haber yapmıştır. Ak Partiye üye ve delege olan muhtarlarımızın, Ak Partiye çalıştıklarını söylemenin neresi yanlış? Ak Partiye üye ve delege olan muhtarların Ak Partiye çalışmaları gayet normaldir. Hatta bir muhtarımızda belediyenin bir kuruluşunda üç beş yıldır müdür yardımcılığı yapıyor. Bu muhtarımızda Ak Partiye çalışacaktır, çalışmadım dese de kendisine kimse inanmaz…

Gelelim bu gazeteci arkadaşın direk isim vererek, yalanlarıyla iftira attığı Dernek Başkanı Yenimahalle Muhtarı İsmet İskefiyeli ile ilgili iftiralarına…İsmet İskefiyelinin geçmiş yıllarda MHP’den Meclis üyeliği listelerinde olduğunu söyleyerek, siyasi görüşünün MHP olduğunu ima ederek, İskefiyeliyi Hendek Belediyesinin ve Zeki Toçoğlunun önüne atıyor. İsmet Muhtar, mahallesindeki eksikleri tespit ederek, eksikliklerin giderilmesi yönünde, Hendek Belediyesinden ve Zeki Toçoğlundan büyük destek alarak, mahallesine hizmet veriyor. İsmet Muhtar, etrafındaki hayırsever iş adamlarına ulaşarak, kış ayında kömür alamayan, ihtiyaç sahiplerine kömür alıyor, evlerine ekmek getiremeyen fakirlere gıda yardımı yapıyor, mahallesindeki okullara ve camiye yapılması gereken hizmetleri, Hendek Belediyesine ve Zeki Toçoğluna yaptırtıyor. İsmet muhtar, çalışkan ve iş bilir kişiliğiyle gönülleri feth ediyor. İsmet Muhtar tüm siyasetçilere eşit mesafede duruyor, bu duruşunu göstermeseydi, Dernek Başkanlığını kazanamazdı. İsmet İskefiyeli ile ilgili yaptığım araştırmada, MHP den hiçbir zaman meclis listelerinde yer almamıştır. Bu çok bilmiş gazetecinin, İsmet İskefiyeli’den helallik alıp özür dilemesi doğru bir hareket olacaktır…

Yazımı, “Milletvekilliği mi dediniz? Zor dostum zor.” Başlıklı köşe yazımdan bir paragrafla bitiriyorum…”İnşallah! Ali İnci düzenlediği bu miting den kendine bir ders çıkarır. Mitinge katılımın az olmasının nedenlerini bulursa, siyasi günahlarını azaltarak, siyasi olarak Sakarya’da bir güç olarak kalır. Aksi takdirde siyasetten silinip gider…” Demek ki, Ali İnci, siyasi derslerini çıkartmış, önlemlerini almış seçilmiş ve Sakarya siyasetinde artık bir denge olmuş. Okuduklarını anlamayanlar, bizim yazdıklarımızı başka yönlere çekerek, savundukları siyasetçilere zarar verdiklerinin farkında değiller. Sırf aferin alma uğruna yazarak basitleşiyorlar…