Resulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:

“Allah, bir kavim hakkın­da hayır murat ederse, onların kin gazaba sahip olmayan yumuşak huylarını idari amirlik mevkiine getirir, ilmi ile alim olanlarını da hakimlik mevkiini getirir ve bu kimseler aralarından kazai hükümler verirler. Serveti de içlerinden cömert olanlara verir.

Bir milletin kötü olmasını isterse, başlarına ahlaken düşük, sefih kimseleri reis yapar. Cahil kimseler de aralarında zuhur edecek ihtilafları hallatmek için hüküm verirler. Serveti de aralarında en cimri olanlarına verir.”[427]

5 yıl ilçemizde İHH HENDEK TEMSİLCİLİGİNDE , İlçe Aile Birimi Sorumlusu olarak görev aldım.
Geçen sene görevimi bıraktım. Çünkü çok yorulmuş ve psikolojim bozulmuştu.
Allah cc. in rızasını kazanmak için uğraşırken günaha da girmekten korktum.

İlçemizdeki ihtiyaç sahibi aileler ile onlara yardımcı olmak isteyenler arasında köprü vazifesi yapıyordum.
Beni yoran ise ,gerçekten ihtiyacı olan insanlar olduğu halde,bu insanlar için çalışması gereken kurumların adaletsizlikleri ve kendi menfaatlerini ön planda tutarak çalışmalarıydi.

Kime inanacağımi, kime guvenecegimi, kim yalan, kim gerçekti bilemiyecek ve anlayamayacak kadar kafam karışmıştı.
Bildiğim ve şahit olduğum tek gerçek vardı.
O da ,bu ilçede yetkililerden yardım bekleyen, destek isteyen mağdur insanların olduğu.

Yetkililere bakıyorsun, yetkiye talip olanlara bakıyorsun , kimi kurmuş ayarı yolunda,kimi elinde telefon, davette ,acilista, kimi bilmem ne tarafta.
Ama ilginç olan, hepsi hizmete talip...
İnsana mi hizmet kendine mi hizmet anlamış değilim.
Öte tarafta bunlardan medet uman,bunların gözünün içine bakan insanlar.

Bu arada vakfı bırakmamin nedeni de anlatmak istiyorum.
İHH nin misyonu öncelikli savaş ve afet bölgelerinde yaşayan mağdur insanlara din,dil, ırk, cemaat ve parti vs. gözetmeksizin yardım etmek.
Vakfın kuruluş amacı da bu.
Bizim ilçemizde Aile Birimi olusturmamizin nedeni ise, çalışmalarımıza ve yönetimimize güvenen ama yardımını kendi insanına yapmak isteyenlere yardımcı olmaktı.
Çünkü böyle talepler de geldiğinden geri çevirmek istemedik.
İyi de yapmışız,
Çünkü insanlar, asıl görevleri ve misyonlari kendi insanına hizmet etmek olan kurumlardan hakları olduğu halde yeterli ilgiyi goremediklerinden çarelerini de bizde aramaya başladılar.
Fakat yeterli ekibe ve donanıma sahip olmadığımızdan sorunlar çıkıyordu.
Yine de ilçemizde tespit ettiğimiz ihtiyaç sahibi insanımızla yardımcı olmak isteyen insanlarımız arasında bir bağ kurduk ve böylece pekcok sorunları çözdük ,birçok başarılı çalışmalar yaptık.
Bu calismalarla beraber ,vakıf olarak asıl vazifemiz olan ,Hendekli halkimizin yardimlariyla Suriye ye bir tir gıda yardımı göndermeye, Hendekli hanimlarimizin katkılarıyla da Afrika Çad da Hendekli Hanımlar Su Kuyusunu açtırmaya vesile olduk.

Her zaman çözüm yerine kalıcı çözümün, destek ve yardım yerine kontrollü destek ve yardımın yapılmasını istedim ve çalışmalarım da hep bu yönde oldu.
Vakiftaki arkadaşlarımin işlerini ve görevlerini yapmakta ve devam ettirmekte bir sorun yoktu.Onlar gayet kaliteli ve düzgün işler çıkararak ,vakfın amacına göre çalışıyorlardı.

Sorun Aile Birimi nde yaşanıyordu ve bunun çözümünün de vakıf olmadığınin kararına varmıştim.

Bu sebeple vakıftan ayrılıp, yardim konusunda kendi insanımıza yapılması gereken doğru ve adil proje ve çalışmalarımı harekete geçirebileceğim başka bir platform aramam gerektiğini düşündüm.

Düşüncelerimi, araştırmalarımi, deneyimlerimi ve tüm bunlar sonucunda tespit ederek çıkarmış olduğum yapmak istediklerimi açıkça ve durustce beyan ettiğim halde,yine söylüyorum, karşımdaki muhatabım halka hizmete aday olduğu halde bir itibar göremedim.

Bu işler de yetkili olmadan olmuyor ki...

Ihtiyac sahibi ,yardima muhtac kendi insanlarimizla yasadiklarimi ,sorunlari üç yıldır köşe yazılarımda da anlatıp duruyorum.

Halka hizmet edeceğim diyerek ,halkindan aldigi yetkiyi kendi menfaatine kullananlar ve o yetkiye sahip olabilmek icin herkese mavi boncuk dagitarak bos bos ortalikta dolasanlardan bir kurtulabilse bu halk, inanıyorum ki birçok sorun halledilecek ve düzene girecek.

Yüzlerine söylüyorum olmuyor,ayaklarına gidiyorum olmuyor,anlatıyorum olmuyor.
Al birini vur ötekine...

Takdiri de bu yazıyı okuyanlara bırakıyorum.

Allah a emanet olun...