"Şüphesiz ki doğruluk hayra ve iyiliğe yöneltir. İyilik de cennete iletir. Kişi doğru söyleye- söyleye Allah katında sıddık (doğru sözlü) diye kaydedilir. Yalancılık sapıklığa sürükler. Sapıklık da cehenneme götürür. Kişi yalancılığı meslek edinince Allah katında çok yalancı (kezzâb) diye yazılır".

Diye buyurmuş Peygamber efendimiz.

Söylediğiniz her sözde…

Yaptığınız her işte…

Vaat ettiğiniz her vaadinizde…

Doğruluktan şaşmayın, doğru konuşun, dos-doğru olun demiş alemlerin efendisi…

Yalan belki gününüzü, belki malınızı, belki makamınızı korur, fakat ebedi hayatınızı mahveder.

Çevrenizde ki insanların hayallerini yıktığınız gibi kendi ahretinizi de mahvedersiniz.

2014 Seçim Beyannamesi…

Bayraktepe-Kentsel Dönüşüm ALT GEÇİT PROJESİ başlığı altında şöyle yazıyor: “Milletin efendisi değil, hizmetkârı olma gayesiyle çıktığımız hizmet yolculuğunda Hendek Belediyemiz –Bayraktepe, Kemaliye alt geçit projesi- ile adından gururla söz ettirmeye devam ettirmektedir. Gelecek nesillere bırakacağımız Hendeğimize değer katan ve Hendeklinin hayatına anlam katan projelerimizle 2023 vizyonumuzun gereğini en iyi şekilde yerine getirmekteyiz. Bayraktepe-Kemaliye alt geçit projemiz kapsamında iki yakayı bir kez daha birbirine bağlayacağız. Böylece Hendek’i ikiye bölen D-100 Karayolu bölgesinin çehresini bağlayıcı ve birleştirici niteliği yönünden değiştirmiş olacağız. Büyüyen Hendek için büyük projeleri hayata geçirmeye devam eden Hendek Belediyesi hizmet yolculuğunda koşar adımlarla ilerlemektedir. Hendek’te kurulan bağlar ile yarınlara doğru!”

Ne demeli…

Neresinden başlamalı…

Bu kadarda atma din kardeşiyiz…

Daha ilk satırda başlıyor yalanlar. Milletin efendisi değil hizmetkarı olacaklarmış.  He he..

İnşaat harçlarından- emlak vergisine, çöp vergisinden-atık su parasına kadar yüksek bedel almak hizmetkârlık mı efendilik mi?

Hendek’in çehresini değiştirdiniz mi? EVET… Amma yalanlarla. 18 uygulaması ile.

Hendek’in adının yanına yakıştırdığınız CEZAEVİ ile.

Evet kıymetli dostlar…

Hani tünel açılırken son metrelerde işçi kardeşlerimiz bağırır ya “Işık göründü” diye. Şimdi bunların tünelinden bakınca aynen öyle diyorum.

Işık göründü…

Bu yalan vaatlerden kurtuluşumuzun ışığı göründü…

Bizi yıllardır kandıranlardan kurtulacağımız Sandığın ışığı göründü.

Daha yapılması gereken hiçbir şeyi yapmamışsın, kalkmışsın Hendeğin iki yakasını birleştireceğim diyorsun. Bizde yedik…

Sayenizde iki yakamız hiçbir araya gelmedi ki!

Yıllardır D-100 karayolundan karşıya geçerken mağdur olan, can veren o bölge insanının yüzüne nasıl bakacaksınız. Öyle ya en hassas duyguları üzerinden kandırdınız o insanları. Bir oy fazla almak uğruna insanlarımızın hayalleri ile oynamak buna denir. Belki de bu yalan vaadiniz yüzünden seçim kazandınız.

Nasıl hesap vereceksiniz. Diyeceğim amma..

Hesap korkusu olanın da böyle yalan vaatlerde bulunmayacağını düşünüp vaz geçiyorum.

Aslında söyleyecek çok şey var…

Susuyorum…

Yalancının… Mum fabrikanız mı var diye merak ediyorum…

Sönmeyen mumlarınıza rağmen yatsı namazını sabırla bekliyorum…

Huzur-u mahşerde terazinizin param-parça olacağın biliyorum…

Sizi doğruların Rabbine yüce ALLAH’a havale ediyorum…

Üstadın “Doğacaktır sana vaat ettiği günler hakkın, Kim bilir belki yarın belki yarından da yakın”. Dizeleriyle sabrediyor umutla bekliyorum.

Tüm Hendek’li  kardeşlerimi de yalan vaatlere kanmamaya davet ediyorum.

Bir dahaki yazımda buluşmak dileğiyle…

Kalın sağlıcakla….