Yaşar Aygüneş
YALAN RÜZGARLARI-7 (CEZAEVİ İSTEMEZUK)
11 Eylül pazartesi, Hendek belediye başkanlığı öncülüğünde belediye meclis salonunda bir toplantı gerçekleşiyor. Toplantıya Belediye başkanı, belediye meclis üyeleri, siyasi parti ilçe başkanları, sivil toplum örgütleri, muhtarlar ve basın mensupları davet ediliyor. Toplantının amacı Hendek’te yapılması düşünülen AÇIK CEZAEVİ…
Toplantıda açılış konuşmasını sayın Püsküllü yapıyor ve ilçemize cezaevi istemediğini anlatıyor. Sonra eski başkan, eski milletvekili sn. İnci sazı eline alıyor. Bu işi istemediğini birçok kişi ile fikir alışverişinde bulunduğunu, ilçe başkanları ile görüştüğünü bu işin olmaması için ne kadar mücadele ettiğini anlatıyor. Hatta bir ara isteyen-istemeyen diye el kaldırılmasını istiyor. Tüm salondaki herkes gibi kendisi de istemeyenler kısmında el kaldırıyor. AKP ve MHP ilçe başkanları da konuşmalarında ortak olarak eğitim yuvası istediklerini beyan ediyor. Fakat MHP ilçe başkanı sn. Turgut Babaoğlu konuşmasında “söylenecek çok şey var fakat madem birlik içinde cezaevinin yapılmaması için mücadele edilecek geçmişi kurcalamanın anlamı yok” diyor. Herkesin merakı geçmişte ne konuşuldu.
Acaba şu anda istemezuk diyen biri geçmişte istiyormuydu?
Aramızda yaptırım gücü olup şuan ikili oynayan birimi var?
Ne ayıp…!
Konuşmalar sonunda bu işle mücadele etmek için bir komisyon kuruluyor. Komisyon aynı gün Sakarya valisinden randevu alıp valiliğe gidiyor. Vali bey işin muhatabının Cumhuriyet başsavcısı olduğunu komisyona söylüyor ve komisyonumuz savcı beyden randevu talep ediyor. Savcı bey 14 Eylül Perşembe gününe randevu veriyor.
14 Eylül Perşembe; Komisyonumuz Cumhuriyet başsavcısı ile görüşmeye gidiyor. Sonuç sıfır.
Savcı bey bu işin bittiğini, bakanlığın onayından geçtiğini ve bu işin artık kurcalanmaması gerektiğini söylüyor.
Aynı gün saat 16,30 MHP ilçe başkanı sn. Turgut Babaoğlu cezaevi yapılacak olan KYK yurtlarının önünde basın açıklaması yapıyor. Açıklamanın can alıcı kısmında Babaoğlu aynen şöyle diyor: “Eski belediye başkanı, eski milletvekili adının önünde her türlü eski unvanları bulunan sn. İnci beni arayıp bu cezaevinin yapılması için teşkilatımın fikrini sordu, bende kendisine MHP olarak kesinlikle Hendek’te cezaevi yapılmasını istemediğimizi belirttim. Bunun üzerine sn. İnci de ben bu cezaevinin YAPILMASI için elimden gelen her türlü mücadeleyi vereceğim dedi.
Desene yalancının mumu yatsıya kadar da yanmadı...
Sn. İnci gözümüzün içine baka-baka rol yapmış…
Sn. İnci 11 Eylülde istemeyenler arasında el kaldırmasını nasıl açıklayacak?
Yapılmaması için yaptım dediği tüm görüşmeler yalanmıydı?
Yapılmaması için kurulan komisyona neden girdi?
Komisyonun savcı beyle olan randevusundan bir gün önce saat 11.30 da üyesi olduğun komisyon üyelerinden habersiz savcı beyle görüşmeye neden gittin?
O görüşmede ne konuştun?
Halk istemem dediği için mi istemem moduna girdi?
ESKİ belediye başkanı siz şuanda belediye başkanı olsaydınız yapılmasını istermiydiniz?
ESKİ vekil size oy veren insanların fikrini sordunuzmu?
ESKİ öğretmen cezaevini okuldan daha faydalımı buluyorsunuz?
Kafamda deli sorular…
Acaba…
Acaba komisyonda olan diğer iktidar partisi mensupları da bir rol gereğimi komisyona girdi?
Üzerinden 3 gün geçmesine rağmen niye sesleri çıkmıyor?
Halka rağmen bu işin yapılmasına seyircimi kalacaklar?
Genemi kandırıldık? Bu işi de oldu bittiye mi getirdiler?
Bumudur Hendek aşkınız?
Bumudur millet sevginiz?
Sor-sor bitmez. Muhatapları cevap vermedikten sonra…
Yalan Rüzgârları tüm hızıyla esiyor…
İnşallah fırtınaya, kasırgaya dönmeden bu millet bunlara dur der!
İnşallah doğruların hüküm sürdüğü günler yakındır!
“Rabbinin sözü, doğruluk ve adalet bakımından tamdır. Onun kelimelerini değiştirebilecek yoktur. O, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir. (EN'ÂM suresi 115. ayet)”
Özü doğru, sözü doğru, yönü doğru olanlara Selam olsun…
Kalın sağlıcakla…