Halil Hakan Oturak
Var olmaktan ötesi, gereğini yapmak!
Her gün bir acı haber, her gün onlarca insanoğlu yaşamını yitiriyor. Bugünlük rızkın oldu mu gerisini ver gitsin diyen o kutlu çağrıya rağmen, şu dünya dar geliyor paylaşamıyoruz.
Asıl içler acısı olan şudur ki zulmün, kargaşanın, fakirliğin, çekişmenin ve kan dökmenin mevcut olduğu yerler Müslümanların çoğunlukta olduğu ülkeler olarak öne çıkıyor.
İslami kaynaklara bakıp incelediğimizde, dünya üzerinde yaşayabilmenin gereği olan konularla alakalı mutlaka bir yol bir yön bulabiliyoruz. Bazen bir cümle karşımıza çıkıyor ve sınırlarımızı çizip yaşanan tüm bu sıkıntıları gidermenin çözümünü bize sunuyor.
“Haddi aşma! “
Yaptığımız her işte ölçülü olmamız gerektiği uyarısını yapan bu tılsımlı cümleyi duymayan Müslüman kardeşimiz olmadığını düşündüğümde, evimizde, mahallemizde, yurdumuzda, ülkemizde, komşu ülkemizde, kardeş ülkemizde neden bu kötü gidişin önüne geçilemiyor, sorusunu bugünlerde çok fazla sorar oldum kendi kendime.
Ne için var olduğumuzu unutup, neden gereğini yerine getirmiyorduk?
Haksızlıklara karşı sessiz kalıyorduk.
Kendimizi pencerenin dışında tutup başkalarının yaptıklarını eleştiriyor ama kendimiz kayırıyorduk.
En kötüsü de her konuda çok konuşuyor, çok yiyor, çok geziyor, çok uyuyor, çok harcıyor, çok, çok çok.. Haddimizi aşıyorduk.
Gün geçtikçe ya ahlaktan yoksun bir medeni canavara dönüşüyor, ya da modern dünyadan uzak karanlık bir çehreye bürünüyorduk. Bir türlü orta yolu tutturamıyorduk.
Gelişen dünyanın gereklerini yerine getirmekte hep geri kaldık, bunu telafi etmek içinse hep haddimizi aştık.
Bir yandan da sandık ki ecdadımızla övünmekle o güzel günler geri gelecek, sandık ki tarihin sayfalarında kalan o mücadele bizi kurtaracak.
Hâlbuki onlar önce kendilerini kurtarmış sonra insanlığı kurtarmak için yola çıkmayı emreden o çağrıya kanat verip yol almışlardı.
Artık görmemiz gerekiyor, vakit geçiyor biz var olmaktan öteye geçemiyoruz. Ecdadımızın verdiği mücadele ile bizim verdiğimiz mücadele arasına gün geçtikçe dağlar kadar fark oluşuyor.
Küresel güçler çevrelendiğimiz ve istemesek dahi yanlışa itildiğimiz bu düzenin karşısında var olup mevcut mevziiyi koruyabilmeyi bile bir başarı olarak saymakla birlikte, artık ileri atılmanın zamanı gelmiştir diye düşünüyorum.
“Gerçekten inanıyorsanız, üstünsünüzdür” formülünü tekrar ekmeğimize, aşımıza, yazımıza, kışımıza karıştırırsak hayalini kurduğumuz o güzel ülkeye kavuşmanın zor olmadığını biliyorum.
Bir ülke hayal ediyorum tüm Müslümanların acılarının dindiği ve tüm insanlığın sığınabildiği.
Bir ülke hayal ediyorum, tüm karanlıkları aydınlatan sancağımızı, tekrar diktiğimizde nur içinde yatan ecdadımızın gözünden yaşlar geldiği.
Üç tarafımız denizlerle dört tarafımız hainlerle çevrili olsa da yüce Allah ihtiyacımız olan her yerde bizimledir.
Yolumuz açık olsun.
Kalın sağlıcakla.