Prof. Dr. Mustafa Koç
Uyku Ve Beslenme: Ruh Sağlığı Ve Fiziksel Sağlığı Korumanın Ve Sürdürmenin İki Yolu
İnsanın fiziksel ve ruhsal olmak üzere iki dünyasından bahsetmek mümkündür. Bu iki dünya bir birinden bağımsız, kopuk ya da habersiz çalışmıyor. Bir dünyada olup bitenle diğer dünyayı da etkiliyor. Daha bilinen şekliyle, psikolojik yönümüz fiziksel yönümüzü, fiziksel yönümüz de psikolojimizi etkileme gücüne sahiptir. Bu bilgiye dayalı oluşan farkındalık insan oğlu için son derece önemlidir. Çünkü fiziksel sağlığını koruyabilen aynı zamanda ruhsal sağlığını da ya da tam tersi ruhsal sağlığını koruyabilen insan fiziksel sağlığını korumuş olur. Bu bağlam söylenen " hastalık yoktur hasta vardır ya da hasta yoksa hastalık da yoktur" sözü tam olarak karşılığını bulmaktadır. Tıp alanında yer alan bütün uzmanların iyileşme sürecine ilişkin önemsedikleri ve önerdikleri hastaların iyileşmeye olan inancı ve hayata ilişkin sahip oldukları amaçtır.
İnsanın hem fiziksel hem de ruhsal yani psikolojik sağlığını koruması ve bunu sürdürmesini sağlayan iki temel unsurdan biri beslenme alışkanlığı ve uyku düzenidir. İnsan bu iki faktöre ilişkin belirli bir düzen içinde olmaya ihtiyaç duyan bir yapıya sahiptir. Beslenme alışkanlığı düzenli ve düzensiz olan insanların karşılaştırıldığı bir çok çalışma yapılmıştır. Bu çalışmalarda elde edilen sonuçlar bir birinden farklı ve istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur. Fark, beslenme alışkanlığı düzenli olanların lehine çıkmıştır. Beslenme alışkanlığı düzenli olanların, psikolojik belirtilere sahip olma düzeyleri beslenme alışkanlığı düzensiz olanlara göre daha düşük bulunmuştur. Beslenme alışkanlığı düzensiz olanların duygu durum düzeyleri daha düzensiz ve aynı zamanda bu kişilerin duygu durum düzeyleri uyum ve işlevselliği bozacak düzeyde risk taşımaktadır. Beslenmenin, dengeli, düzenli ve sağlıklı olması bireyin hem fiziksel sağlığını hem de psiko-sosyal yönünü koruyan ve sürdüren önemli bir faktördür. Aile ile ve arkadaşlarla birlikte yenen yemekler bireyin aidiyet duygusu, paylaşma, iletişim ve güven duygularının da gelişimine katkı sağlamaktadır. Günümüz çocuklarında hatta bir çok yetişkin davranışı olarak tek başına yemek, düzensiz ve sağlıksız beslenmek sahip olunan zaman ve enerjinin işlevsel olmayan bir şekilde kullanılmasının en temel nedenlerinden biri haline gelmiştir.
Uyku, insanın hem biyolojisini hem de psikolojisini iyileştiren önemli bir yaşantıdır. işe giderken gösterilen hassasiyet nasılsa uykuya giderken de gösterilmelidir. İş giderken yapılan hazırlığın ne kadar önemi varsa, işe zamanında gitmenin ve zamanında ayrılmanın nasıl bir anlamı varsa ve buna uyuluyorsa uyku içinde uyulmalıdır. Çünkü, uykuda iş gibi bizim temel bir yaşantı alanı ve zaman dilimidir. Uyku iki evren oluşmaktadır. Birinci evre rüyaların ve hızlı göz hareketlerinin olduğu "Rem" evresi ki bu evrede gerçekleşen uyku insanın psikolojisini iyileştirir. ikinci evre "Non Rem" evresi olarak bilinir ve biyolojimizi iyileştirir. Eğer bir kişi herkesin uykuda olduğu dönemde kendisi ayakta, herkesin ayakta olduğu dönemde ise uykuda ise bu yaşantının bireye yararı olmayacağı gibi bir çok zararı olacaktır. Bunların başında psikolojimizin ve biyolojimizin onarıldığı, yenilendiği ve ruhun nefes aldığı dönemler olmayacak demektir. Böyle bir kişinin ruh sağlığının bozulması, zayıflayan bağışıklık sisteminden dolayı fiziksel sağlığının risk altında olması kaçınılmazdır. Uyku hormonu, insan beyninde var olan ve uyku sırasında salgılanan bir hormondur. Tıp literatüründe melatonin hormonu olarak adlandırılır. Melatonin hormonunun temel işlevi, organizmanın biyolojik saatini ve ritmini düzenlemektir. Gün ışığına bağlı olarak ortaya çıkan bu hormon karanlık olunca salınmaya başlar. Güne daha zinde, aktif ve motive olmuş olarak başlayabilmek için uykuya uykunun oluşması içinde bu hormona ihtiyaç vardır. Aynı zamanda uyku esnasında "deksametazon" böbrek üstü bezinin ürettiği kortizolun dengeli ve düzenlenmesinin sağlar. Uykusu dengesiz ve düzensiz olan kişilerde deksametazon kortizolu dengeleyemeyeceği için kortizol aşırı ve düzensiz salınmaya başlar ki bunun en bilinen sonucu bu kişilerin duygu durumlarının bozulacağı yani depresyondur. Aynı zamanda uyku düzensizliğinden dolayı bir öğrenciye "dikkat eksikliği" etiketlemesi de yapılmaktadır. Bu bağlamda yapılacak en güzel öneri, insanların hayatlarını düzene koyması için uykunun ve beslenmenin düzene girmesine bağlıdır ki bu düzen onların ruh sağlığını da koruyacak en temel iki yaşantıdır.