Halil Hakan Oturak

TÜRKÇE KATİLİ BELEDİYECİLİK

Yazar: Halil Hakan Oturak
Tarih:
Okunma: 583
Yorum:
Yazı Boyutu: a - a - a - a
Paylaş:

13 Mayıs milletimiz için önemli bir gün.

Bundan 750 yıl önce aynı tarihte Karamanoğlu Mehmet Bey:

“Gayri bundan sonra divanda, dergahta, mecliste ve meydanda Türkçeden başka dil kullanılmayacaktır” diyerek, Türkçeyi resmi dil ilan etmiştir.

Bu karar milletimizin en temel değeri olan dilimizin korunması ve güçlenmesi adına tarihi bir karardır.  

İşte bu vesile ile 13 Mayıs Türk Dil Bayramı olarak kutlanmaktadır.

Fırsat buldukça, şairin “Ana dilim, tatlı bal” diye ifade ettiği Türkçemiz hakkında yazmaya gayret ediyorum.

Malumunuz söz uçar, yazı kalır. Bizim gayretimizde o misal. 

Günlük gelişmelerden sıyrılıp en önemli milli meselelerimiz nelerdir diye düşünürsek, bunların en başında mutlaka ana dilimiz Türkçe gelmektedir.

Bu sebepten dolayı her bir millet ferdinin Türkçenin korunması ve gelişmesi konularına önem vermesi gerekiyor. 

Çünkü görülüyor ki, gelişen teknoloji sebebiyle değişen iletişim alışkanlıkları; savaşlar yüzünden oluşan göç dalgaları gibi birçok konu gizli ve açık şekilde Türkçemize zarar veriyor. 

Müsade ederseniz tam bu noktada yerel yöneticilerimize biraz sitem etmek istiyorum.

Ne yazık ki belediye başkanlarımız ve meclis üyelerimiz ellerinde yetki olmasına rağmen bu konuda duyarsız bir haldeler.

Ellerindeki yetki nedir derseniz; çevremizde gördüğünüz bütün iş yeri isimleri, reklam afişleri gibi konular belediyenin onay ve denetimindedir. 

Mesela bir esnafın yeni bir iş yeri açmak istemesini düşünelim. Tıpkı yeni doğan bir bebeğe kimlik alabilmek için nüfus müdürlüğüne gidildiği gibi, iş yeri ruhsatı alabilmenin yolu belediyeden geçmektedir. 

Nasıl ki nüfus müdürlükleri Türkçeye uymayan, yabancı isimlerin çocuklara verilmesine müsaade etmiyorsa, iş yeri isimleri ile ilgili de belediyelerin müdahale hakkı vardır.  

Belediye meclisi isterse bir meclis kararı ile yabancı isim kullanılmasına engel olabilir.

Ancak bu tavır, ne yazık ki bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar az sayıda belediye tarafından ortaya koyulmuştur. 

Bu işin belediyelerin görev alanı olmadığı konusunda itirazlar gelebilir.

Fakat kanunlar çerçevesinde konuyu ele alırsak, yerel yönetimlerin sorumlulukları tarif edilirken mahalli müşterek ihtiyaçların belediye tarafından korunması gerektiğinden açık şekilde bahsedildiği görülmektedir. 

Yol, su, elektrik, alt yapı hizmeti gibi en temel ihtiyaçlarımızın yanı sıra, sağlıklı bir iletişim; çoğumuzun farkında olmadığı ancak insan hayatı için çok önemli bir müşterek ihtiyaçtır

Bir arada olabilmemizin, huzur içinde yaşayabilmemizin sağlıklı bir iletişime dayalı olduğunun gün gibi açık olduğu bir ortamda, en temel iletişim unsuru olan Türkçemizin korunması ile ilgili yerel yönetimlerin sorumluluk hissetmemeleri, gerçekten endişe vericidir. 

Şehrimizde bulunan bazı cadde ve sokaklara girdiğimde bırakın insanlarla sağlıklı iletişim kurmayı, kendimi yabancı bir memlekette hissettiğimi söyleyebilirim.

Bunun sebebi İngilizce, Fransızca, Arapça hatta uydurmaca kelimeler içeren iş yeri tabelalarıyla, farklı dillerde yazılmış ilan ve reklam afişlerinin her yeri sarmış olmasıdır. 

Ve emin olun yabancı bir memlekette olmak farklı yerleri, kültürleri görmek açısından çok güzel olduğu halde, kendi memleketinde yabancı hissetmek içler acısı bir durumdur. 

Yönetilen ve yöneten herkes bilmelidir ki; Türkiye bir sömürge ülkesi değildir!

Belediyelerin Türkçemizin katline göz yummaları, suça ortak olmaktır.

Belediye başkanlarının ve meclis üyelerinin bu konuda gereğini yapmaları milletimize karşı sorumluluklarının bir gereğidir. 

Çünkü Ziya Gökalp'in dediği gibi:

Türklüğün vicdanı bir;

Dini bir, vatanı bir;

Fakat hepsi ayrılır

Olmazsa lisanı bir.

Türk Dil Bayramı kutlu olsun!

 

Fakat hepsi ayrılır

Olmazsa lisanı bir.

Türk Dil Bayramı kutlu olsun!

 

Yorumlar

Lütfen aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
  • Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
  • Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
  • Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
  • Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
  • Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
  • Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
  • Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
  • Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
murat çevik - 2022-06-01 14:48:01
Türkçe öldü diyen meb bakan yardımcısına bir cevabınız var mı sayın yazar? Yoksa beraber mi yürüyorsunuz bu yollarda?