Bugün 8 Mart Dünya kadınlar günü, yıl boyunca eziyet ettiğimiz kadınlarımızın haklarını hatırladığımız gün.  Bugünü Türk kadınına ayırmak istedim. 

Bilge Kağan’ın Orhun kitabelerinde “Sizler Anam Katun, Büyük Annelerim, Hala ve Teyzelerim, Prenseslerim” diye hitap ettiği Türk kadınına.

Türk tarihinin sayfalarını okudukça Türk kadınına rastlamak mümkündür.

Bazen Gün Ana ismiyle karşımıza çıkarlar güneşi ve bereketi temsil ederler, bazen Ak Ana ismiyle karşımıza çıkarlar temizliği ve doğruluğu temsil ederler. 

Bazen, bizim doğru olduğunu düşündüğümüz fakat kimilerine mitolojik gelen, Türk soyunu yok olmak üzere iken çocukları saklayıp kollayan ve onları emzirerek büyüten dişi kurt Asena olarak çıkar karşımıza. Asena aynı zamanda Ergenekon’dan çıkışta milletimize yol göstermiştir. Üzerimizde hakkı büyüktür. 

Bir bakarsınız iyi ata binen, iyi savaşan, iyi kılıç kullanan Banu Çiçek Katun olarak çıkar karşımıza bir Dede Korkut hikâyesi olan Bamsı Beyrek’te.

Bir bakarsınız, Tanrıkut Mete Han’ın solunda oturan siyasi ve idari konularda görüşünü beyan eden hatta Çin ile ilk barış anlaşmasını imzalayan kişi Bilge Katun olarak çıkar karşımıza.

Kadın hep kutsal olmuştur Türk Milleti’nde, Altay Dağlarının en yüksek tepesinde görürüz “Kadınbaşı” ismi verilmiştir oraya. 

Yeri gelmiş memleketi koruyacak evlat yetiştirmiş yeri gelmiş kılıç kuşanıp memleketi korumak için cenk etmiştir Türk kadını. Talas savaşında müttefik olan Araplar Türk kentlerini koruyan kadınların varlığına çok kez şahitlik etmişlerdir. 

Malazgirt savaşından sonra Alp kızları, Alp bacıları olarak çıkarlar tarih sahnesine, görevleri yine çok kutsaldır, toprak üstünde kuruyan kanları vatana dönüştürmek, ocaklar, obalar, mahalleler, şehirler kurmaktır. 

Dünyanın ilk kadın örgütü olan “Bacıyan-ı Rum” teşkilatı olarak devam ederler görevlerine bu örgütle Osmanlı’nın adalet, ahlak, sanat, meslek alanlarında temelini atarlar. Yetiştirdikleri evlatlar dünyaya hâkim olacaktır birkaç asır sonra.

Osmanlı saltanatı büyüdükçe Türk kadını biraz geriye düşmüştür devlet kademelerinde, yabancı diyarlardan getirilen devşirme kadınlar ön plana çıkmış ve söz sahibi olmuşlar ve bu milletin içinden gelmedikleri için zararları da olmuştur kanımca.

Felaket günleri gelip çatınca 93 Harbinde Ruslara karşı Aziziye tabyasını taşla sopayla, kazmayla kürekle savunan “Nene Hatun” olarak çıkıverir yılların üzerine yüklediği sorumlulukla. 

Benim diyen erkeklerin tepkisiz kalarak İngiliz işgaline teslim edilen İstanbul’un göbeği Sultan Ahmet meydanında halkı işgallere karşı uyaran cesur bir ses olarak çıkar bu sefer karşımıza. Halide Edip Adıvar’dır ismi hakkı vardır söylediklerinde ve hakkı vardır üzerimizde dişi kurt ’un olduğu gibi. 

70. Alay Komutanı Hafız Halid Bey eşi vefat edince küçük kızını kimseye emanet edemeyip yanına almıştı.  Küçük kız Çanakkale cephesinde muharebe havasını almış Alay İzmit’e nakledildiğinde talimlere katılarak at binmesini, silah kullanmasını öğrenmiş ve onbaşı rütbesini almıştı. Babasının yanında cepheden cepheye koşmuştu, TBMM’de istiklal madalyası ile ödüllendirilmesi kabul edilen ilk vatandaş olma şerefine erişmişti Nezahat Onbaşı. O şeref bize aitti hâlbuki. 

İsmini sayamadığımız veya hiç duymadığımız yüzlerce, binlerce anamız vardı bizi bugünlere getiren, üzerimizde hakkı olan. Bizimde onlar üstünde hakkımız vardır, ama biz genelde onların hakkına girdiğimizdendir bu.

Kadınlar günü sebebiyle yapılan bir araştırmada “mutlu musunuz” sorusuna kadınlarımızı %75’inin hayır olarak cevap vermişlerdir. Son yıllarda kadına yönelik şiddet ülkemizde had safhaya çıkmıştır. Detaya girmek istemiyorum çünkü yukarıda anlatmaya çalıştığımı yüce Allah’ın bize bir mucizesi olarak gönderilen Türk kadınına karşı yapılanları yazmaya yüzüm tutmuyor. 

Hele bir de Peygamber efendimiz (s.a.v)'in "kadınlar size Allah'ın emanetidir"  hadisi geliyor aklıma, ürperiyorum.  

Ben başta beni yetiştiren annem, hayat arkadaşım ve oğlumuzu büyüten sevgili eşim, değerli ablam olmak üzere tüm Türk kadınlarının kadınlar gününü kutluyorum. 

Türk milletinin geçmiş tarihte olduğundan bugün size daha çok ihtiyacı vardır. Hayalini kurduğumuz tüm mazlumlara yetecek o güzel Turan ülkesi sizin sayenizde sizin yetiştirdiğiniz evlatlar tarafından kurulacaktır. İşte o ülkede kadına uzanan tüm eller sınırlarımızın dışında kalacaktır.

Allah sizi korusun.

Kalın sağlıcakla.