Halil Hakan Oturak
TÜRK DEVLETLERİ TEŞKİLATLARI
Türkçe Konuşan Devletler İşbirliği Konseyi, 12 Kasım 2021 tarihinde yaptığı toplantıda ismini TÜRK DEVLETLERİ TEŞKİLATI olarak değiştirdi.
Teşkilat’a üye devletler; Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan’ın yanı sıra gözlemci olarak Türkmenistan ve Macaristan’ın katılım sağladığı İstabul zirvesinde alınan bu karar, Türk tarihi açısından bir kilometre taşı olmuştur.
2010 yılında temelleri atılan teşkilat, Türk dil ailesine (Ural-Altay) ait dilleri konuşan ülkelerin sosyal, kültürel ve ekonomik alanlarda iş birliğini hedefliyor. Dış politika sahasında ortak duruş açıklamaları ise son toplantıda öne çıkan gelişmelerden.
İnanıyorum ki zaman ilerledikçe çalışmalar hız kazanacak, Kırımlı yazar İsmail Gaspıralı’nın “Dilde, fikirde, işte birlik” diye özetlediği bakış açısı, Altay’lardan Tuna boyuna kadar uzanan coğrafyamızı bir bütün haline getirecektir.
Sınırlar bizi ayrı düşürmüş olasa da bugün bir araya gelişimizin en büyük payı; şüphesiz ki güzel dilimiz Türkçemize aittir.
Gagavuz şair, yazar Dionis Tanasoğlu’nun mısraları ile Türkçemizin güzelliğinin ve öneminin altını çizelim:
Ana dilim - tatlı bal,
Salkım çiçää kokusu,
Şırasını üklü dal
Vermiş gömeç dolusu.
Ana dilim - gözäl ses,
Maanä - türkü avası,
Onu ışidän herkez
Doymaz, geçmäz avazı.
Ana dilim - gevrek söz,
Uygun dizili sedef,
Ürük fikir ona öz,
Keyfimä verir hep keyf.
Onsuz hiç geçmäz aaçlıım,
Kuru kalır masalım;
Onsuz hiç olmaz saalıım,
Kısır gezär akılım.
Dili läzım bilelim,
Biz ona inan evladız;
Dili hiç kaybetmeyelim-
Salt onunnan biz insanız!
Türkçemiz adına yapılacak ilk işlerden birisi Türk devletlerinin alfabelerinin ortak hale gelmesidir. Kazakistan’nın 2023 yılı itibari ile Kiril alfabesinden Latin alfabesine geçişi, alfabe birliğinin yakın gelecekte gerçekleşeceğinin sinyallerini vermektedir.
Ortak alfabeye geçilmesi sayesinde; bir çok yazılı kaynağın okunması ve anlaşılması noktasında büyük bir ilerleme kaydedilecektir.
Sonraki adım ise, diğer lehçelerimizin yanında bir şiir tınısında olan İstanbul Türkçesinin ortak lehçe olarak belirlenmesi olmalıdır. Böylelikle hem sözlü hem yazılı olarak dil birliği tamamlanmış olacaktır.
Seyit Ahmet Arvasi: “Tarih, bir milleti "geçmişte", kültür bir milleti "hâlde" ve ülkü, bir milleti "gelecekte" birleştirir” diyor. Türkçe üzerine yapılacak ortaklaştırma çalışmaları sonrasında aynı kökten beslenen tarihi kaynaklarımız bir araya gelip, kolayca anlaşılacak, böylelikle geçmişte birleşmiş olacağız. Aynı zamanda masal, şiir, türkü başta olmak üzere yazılı ve sözlü bütün kültürel öğelerimiz bir biriyle kucaklaşacaktıkça bugünde yani “halde” birleşmiş olacağız.
Geriye ortak bir gelecek için ülkü birliği kalmaktadır.
Ziya Gökalp: “Başka uluslar, çağdaş uygarlığa girmek için geçmişlerinden uzaklaşmak zorundadırlar; oysa Türklerin çağdaş uygarlığa girmeleri için, yalnız geçmişlerine dönüp bakmaları yeter” diyor.
Ülkümüz: Kendimize dönmek, geçmişimize bakmak ve dünyanın hasretle beklediği yeni bir medeniyetin kurucusu olmaktır.
Varlığımız Türk varlığına armağan olsun.
Ne Mutlu Türk’üm diyene!