Hani biz beka sorunu diyoruz da kimilerine pek bir anlam ifade etmiyor ya az önce okuduğum bir twit söylediğimiz endişenin ne kadar haklı olduğunu ispat edercesine atılmış gibiydi.

HDP Parti Sözcüsü Ayhan Bilgen’in attığı twit şöyle;

“Afrin'den Türkiye'ye bir saldırı olmadığı halde oraya bir operasyon, başarılı olursa ülkeyi iç savaşa sürükler, başarısız olursa darbeye zemin oluşturur.”

Afrin meselesi uzun süredir Türkiye’nin gündeminde.

Konunun ne anlama geldiğini milli hassasiyet sahibi vatandaşlarımız mutlaka biliyordur. Ancak ben geçici dünya nimetleri üzerine kurulu düzenleri içinde, bizim neyi ne için yaptığımızı anlamakta zorluk çekenlerin belki bir boşluğuna denk getiririz de vicdanlarına biraz memleket suyu kaçırırız diye buradan tekrar yazmak istiyorum.  

Afrin Hatay’ın doğusuyla Kilis’in güneyiyle sınır olan bölgedir. Burası şu an Suriye’deki iç karışıklıktan yararlanarak ülkenin kuzeyini ele geçirme hesabında olan PKK/PYD/YPG terör örgütünün kontrolündedir.

Güney sınırımız boyunca oluşturulmak istenen terör örgütü koridoruna, Fırat Kalkanı Harekatı ile Türk devleti darbe vurduktan sonra El-Bab ve İdlib hayalleri suya düşen PKK/PYD/YPG, plan değiştirerek bu bölgelerin aşağısından doğu-batı yönünde alternatif bir geçiş hattı açarak Menbiç ile Afrin arasını bağlamaya çalışıyor.

Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında, dört parçalı Kürt devletinin ayaklarından biri olan Suriye ayağının planlandığı bu bölgede bin bir türlü ilişkiler ağı olduğu muhakkak. Bizde, ülkemizin güvenliği açısından bölgenin terörist unsurlardan temizlenmesini ve Suriye’nin toprak bütünlüğü noktasından yana olan görüşlerimizi uzun süredir en yetkili ağızlardan her fırsatta dile getiriyoruz.

Bu noktada yıllardır müttefikimiz olduğu söylenen ABD’nin bırakın bizim destekçimiz olmayı bu bölücü/ayrılıkçı guruplara tonlarca silah verdiği herkes tarafından bilinen resmi bir gerçek. Rusya’nın da gelişmelere göre nasıl bir tavır sergileyeceği tam manası ile kestirilemiyor.

Durumlar böyle olunca yüreğimizden gelen bir sesle hepimiz haykırıyoruz ve diyoruz ki;

Türk devleti öksüz kalacaksa eğer

Koy ver şahin misali saldırsın İbrahim’in delilerini,

Mehmetçesine çakal sürüsüne…

Nitekim devletimizin bu haykırışımızı duyduğunu, artık bu noktada son uyarıları yaptığını ve zamanı geldiğinde gerekli müdahaleleri yapacağını anlamış ve memnun olmuş bulunmaktayız.

Biz memnun olurken yazının başında belirttiğim bölücü zihniyetler öyle rahatsızlar ki, Türk devletini bir iç savaşla korkutup bu işten geri durması için çaba sarf ediyorlar. 

Şimdi beka sorunu dediğimizde bize inanmayan arkadaşlarımıza sormak istiyorum içerden mi istersiniz sorunu dışarıdan mı? 

Hal böyle olunca bizim devletimizin ayakta kalması, Türk milletinin sonsuza kadar var olması noktasında bütün dünyalıkları bir kenara bırakarak verdiğimiz çileli ancak bir o kadar kutlu mücadeleye karşı öyle kenardan mı bakacaksınız?

Kurulu düzenlerinin derdinde olanların bir yerine su kaçtı mı bilmem ama… 

Haydi artık siz uyanında!

Ay gökte kaldıkça,

Ulu kocaların duası

Sizin de üzerinize olsun…