Halil Hakan Oturak
SUÇ, CEZA, BERAAT
Bugün İslam aleminin önem verdiği bir gece, Berat gecesidir. Berat kelime anlamı ile bağışlanma demektir.
Ne tesadüftür ki bu gecenin gündüzünde Millet Meclisi İnfaz Paketi olarak bilinen kanun teklifini görüşecektir. Kanun meclisten geçtiği taktirde bir kısım mahkumun ceza indiriminden yararlanması söz konusu olacaktır.
Milliyetçi Hareket Partisi 24 Haziran 2018 tarihli seçim beyannamesinde bulunan “PKK’lılar, FETÖ’cüler ve diğer teröristler ile çocuk istismarcıları, tecavüzcüler, kadın katilleri hariç olmak üzere, demir parmaklıkların gerisinde özgürlük düşü kuran, zindanda gün sayan, dama düşüp sevdiklerinin ve sevenlerinin hasretini çeken kader kurbanlarına af çıkarılması için girişimler sürdürülecektir” vaadi gereği bu kanun teklifinin destekçisidir.
MHP Grup Başkanvekili ve Sakarya milletvekili Muhammed Levent Bülbül, dün yaptığı yazılı basın açıklamasında, meclis öncesi komisyon görüşmelerinde yaşanan gelişmeleri ayrıntılı şekilde izah ederek, teklifin içeriği ile ilgili kamuoyunu aydınlatmıştır.
Açıklamalardan, CHP’nin silahlı eyleme karışmayan terör suçlularının kapsama alınması düşüncesinin, bütün terör suçlarının kapsama alınması isteğiyle HDP tarafından tamamladığını, İP’nin ise bir takım çekinceleri olduğunu ve sonrasında bunlarla ilgili yetkililer tarafından açıklamalar yapıldığında, tatmin olarak teşekkür ettiğini, belgeleri ile öğrenmiş olduk.
MHP ise her daim, milletimizi ilgilendiren konularla ile ilgili fikirlerini, şartlar ne olursa olsun ortaya çekinmeden ortaya koymuş bir parti olarak, bu konuda da kendisinden beklenilen tavrı göstermiştir.
MHP’nin bu milli duruşunu anlamak istemeyenlere Başbuğ Alparslan Türkeş’in ifadeleri ile anlatmaya çalışalım: “İşte MHP’nin tarihi yeri, görevleri ve mücadelesi böyle bir ortamda belirlenmektedir. MHP iktisaden gelişmiş, sosyal adaleti ve barışı sağlamış, manen sağlıklı, teşkilatlanmış güçlü bir milli toplum kurma davasını gütmektedir. Ekonomik ve sosyal görüşlerimizle manevi inançlarımız bu hedefe yönelmiştir.”
Konu infaz yasası olunca bununla ilgili Alparslan Türkeş ne demiş diye incelediğimizde “Bunalımdan Çıkış Yolu” isimli eserinde suç, suçlu ve ceza kavramlarını ele aldığını ve 1980 dönemindeki cezaevi şartları ile ilgili önemli ifadelere yer verdiğini görmekteyiz.
O ifadeler şöyle:
“İnsanlığın yaşadığı binlerce yıllık içtimai ve beşeri tekamül boyunca “ceza” kavramı da değişmiştir. Eskiden cezanın tek amacı “ibret-i alem” ve “korkutma” idi. Ama bugün cezanın başka bir amacı daha vardır: Suçluyu ıslah ederek topluma kazandırmak… Bundan dolayı da suçluya davranış değişmiştir. Çağımızda suçlu “kötü ruh” değil, “suçlu insan”dır. Ona suçunun kanuni cezası verilirken, insan olmasının gerektirdiği şartlar da sağlanır. Hürriyetsizlik, çağımızda kafi bir cezadır. Sanığa maddi ve manevi eza uygulamak doğru değildir. Cezaevlerinin şartları kötüleştikçe, hükümlülerin topluma kazandırılmasının zorlaştığı tespit edilmiştir. Cezaevlerindeki şartlarındaki kötülüğün suç meylini azaltmadığı da tespit edilmiştir. Artık cezaevlerindeki şartların kötülüğünü “ceza” kavramına dahil görmek mümkün değildir. Bu, bir toplumun insan anlayışını gösterir, sadece!”
“Biz MHP olarak cezaevlerindeki ağır ve insani ölçülerle bağdaşması mümkün olmayan şartları Meclis’te dile getirdik ve tedbir alınmasını istedik. Cezaevleri tıka basa doludur. Koğuşlar, sağlık şartlarıyla bağdaşmayacak şekilde adeta balık istifi gibi doldurulmuştur. Bu durum çok yönlü meseleler doğurmaktadır. Cezaevlerimizde insanın kendini bulması, nefs muhasebesine dalması, islah olması, zamanı değerlendirecek meşguliyetler edinmesi mümkün değildir.”
Görüldüğü gibi MHP’nin suç, suçlu, ceza ve cezaevleri konularında tarihi bir bakış açısına sahiptir. Bugün de bunun gereği olarak mücadelesini sürdürmektedir.
MHP’nin toplum açısından önemli olan bu konuyu ele alırken ki hassas duruşunu da ayrıca belirtmeliyiz.
MHP’nin 2018 yılı Kasım ayında, şartlı ceza indirimi ile ilgili teklifi meclise sunması sonrası parti binası önünde toplanan mahkum yakınlarına, Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin söylediği sözler, tarihi bir not olarak kayıtlara geçmiştir: “Tekrar oy ver, istersen de verme. Bu durumun oyla alakası yok. Bu olay memleket meselesi. Biz oy için yapmıyoruz, bir daha ağzınızda bunu duyarsam yasayı geri çekerim.”
İnşallah bugün mecliste görüşülecek infaz kanunu hayırlara vesile olur. İnsanlık zor bir imtihandan geçerken, kader mahkumu olarak ceza evlerine düşmüş ve bu yasa değişikliği sonrası yeni bir hayat kurma fırsatını yakalamış olanlar umarım bunu iyi değerlendirirler.
Unutmasınlar ki Meclis’ten geçecek yasa kendilerini belki cezalarında indirim sağlayacaktır ancak önemli olan Allah katında beraat etmeleridir.
Berat geceniz hayırlı olsun.
Halil Hakan OTURAK
07.04.2020