Hendekspor’un ilk yarı değerlendirmesini kısa başlıklarla ele alırsak tam bir deplasman takımı olduğunu görürüz.

Peki iç sahadaki problem neydi. Bana göre gerek sosyal medyada gerekse sohbet konularında, ya hocanın yada yönetimin istifası istendi. Bilerek yada bilmeyerek yapılan bu hareketler takım üzerinde baskı oluşturdu ve anlamsızca puan kayıpları yaşandı. Deplasmanda çok daha rahat oynayan takım. Mağlup duruma düştüğü maçları bile çevirerek aslında gerçek anlamda gücünü gösterdi. İşin kısası yönetime ve takıma gereksiz bir baskı oluşturuldu. Eğer bugün ilk yarıyı lider bitiremiyorsak bunda hepimizin kabahati var.

Son yazıma yapılan yorumlara da değineyim. Evvela şampiyon olamayız. Bu takım şampiyonluk için kurulmadı diyen değerli okuruma naçizane görüşümü bildireyim. Evet belki şampiyonluk için kurulmadı. Ama hala kaybedilmiş bir şey yok. Fevkalâde şampiyon olabilir puan farkı kapanmayacak bir fark değil.

İki değerli okurum hoca gitmeden bu takım düzelmez diyor. Elbette her düşünceye her fikre saygılıyız. Şunu da belirtmek isterim ki ben ne Sami hocanın nede Hendek spor yönetiminin avukatı yada haklarını savunucu değilim. Sami hoca gitsin yerine kim gelsin? gelen hoca bu işi hayır için yapmayacak ve kesinlikle transfer isteyecek. Hedef ne peki şampiyonluk mu bence Sami hocada ikinci yarı bir iki transferle yukarı oynayabilir. Eğer harcayacak paramız ve bir hedefimiz varsa bunu futbolcudan yana kullanalım derim. Yönetim biraz daha şeffaf olana kadar bu tur söylemler devam edecektir.

İkinci yarı için bir hedef belirlenmeli ve bu kamuoyuna duyurulmalı insanların yanlış yorum yada düşünceleri aydınlatılıp tüm beklentisi olanlar bu olaya dahil edilmelidir. Aksi takdirde fısıltı gazetesi haberleri takım üzerinde ikinci yarıda baskı oluşacaktır. Birde şu var artık rakiplerimizi biliyoruz kim kalır kim kopar üç aşağı beş yukarı belli oluyor.

Bundan sonrası evvela Belediye Başkanı ve yönetimin nasıl bir yol haritası çizeceğine bağlı önümüzde oynanmamış on üç maç otuz dokuz puan var

Kalın sağlıcakla..