Prof. Dr. Mustafa Koç

Sevgi iyileştirir

Yazar: Prof. Dr. Mustafa Koç
Tarih:
Okunma: 3155
Yorum:
Yazı Boyutu: a - a - a - a
Paylaş:
Sevmeye başlayınca eskisinden bambaşka bir insan olduğumuzu anlarızPascal
Sevgi, tarifi çok zor bir kavramdır. Bunun temelde nedeni, herkesin bu kavrama farklı anlamlar yüklemesi ve bunun sonucunda da sevginin farklı şekilde dışa vurulmasından ileri gelmektedir. Her birey sevgisini kendine has bir tarzla ifade etmektedir. Önemli olan sevginin ne olduğu değildir. Buradaönemli olan iki unsur söz konusudur. Bunlardan birincisi, bir insanda bu duygunun olması ve ikincisi de bu duygunun doğru şekilde ifade edilmesidir. Eğer birinci unsur yerine gelmemiş ise ikinci unsuru konuşmanın bir anlamı yoktur.
Öncelikle insanı insan yapan bu duygunun nasıl geliştiğini bilmekte fayda vardır.Çocuklar dünyaya geldikten sonra anneleri ile birlikte ortak bir yaşam evresinde olurlar. Daha sonra çocuk kendini diğerlerinden farklı olarak algılamaya başladığında bireyselleşme önem kazanır ki bunun olması hayati bir önem taşır. Çocuk bu süreçte yani bireyselleşme sürecinde biricik olmanın verdiği hazzı yaşarken aynı zamanda güvenilir bir ortamdan uzaklaşmanın da korkusunu yaşamaktadır. Bu durum kendini en iyi şekilde çocuk yürümeye başladığında gözlenebilir. Çocuk heyecanla yürümeye başlar bu bir anlamda ortaklığın bitirilmesi ve birey olmanın verdiği heyecanla çocuk annede uzaklaşır ve birden bir korku duyar ve geri döner hızlı bir şekilde kendini annenin güvenilir kollarına bırakır. İşte bu dönemde çocuğun bireyselleşmeye başladığı ve ortak yaşam evresinden çıktığı zamanda çocuk reddedilir, ihtiyaçları ki özellikle psikolojik ihtiyacı( sevgi) yeterince karşılanmaz ise çocuk yetişkin yaşamda sevgi ve onayı alabilmek için kendisi olmak yerine sürekli rol yapan bir kişi haline gelebilir.Amaç sevgiyi ne pahasına olursa olsunalmaktır. Çünkü insan ancak sevildiğini hissettiği an yaşmaya değer bir şeyler bulabilir. Bu bağlamda hayat yaşamaya değerdir deme yerine birey yaşamaya değerdir demek gerekiyor.
Ajandasında sevgi ve buna ilişkin hiçbir deneyimi bulunmayan bir kişi hayatı nasıl yaşar? Verilecek cevaplar arasında mutlaka olabilecek cevap, bu kişi zamanının ve enerjisinin birçoğunu sevgi dilenciliği yaparak geçirir. Sevgi dilenciliğini nasıl yapar? “Ne olur bu sevgi fakirine biraz sevgi” şeklinde yapmaz. Bu insanlar başkalarından sevgi görebilmek için herkesi çok severler ya da hiç kimseyi sevmez ve beğenmezler(narsizm). Bu insanların hem ruh sağlığı hem de fiziksel sağlıkları risk altındadır. Çünkü hem ruh sağlığını hem de fiziksel sağlığı koruyan en temel kaynak sevgidir. Sevginin insanın ruh ve fiziksel sağlığını hem koruyucu hem iyileştirici hem de zenginleştirici özelliği vardır.
Sonuç olarak, sahip olduğumuz zaman ve enerjiyi işlevsel bir şekilde kullanmak, daha huzurlu ve güvenli bir yaşam sürmek, kendimizden ve başkasından emin olarak davranmak, kendimizi ve başkalarını olduğu gibi kabullenerek yaşamak istiyorsak sevgi tek çıkış yolumuzdur. Sevmek, kabullenmek, değer vermek, önemsemek, onaylamak ve güvenmek bütün bu kavramların olduğu bir dünya nasıl olurdu? Bu soruyu her zaman bu şekilde sorduk. Bütün bu özelliklerin olduğu bir dünya diledik yani dünyayı değiştirmeye çalıştık. Bu soruyu biz doğru sorduk fakat yanlış kişiye sorduk. Biz bu soruyu kendimize sormalıyız.Sevmek, kabullenmek, değer vermek, önemsemek, onaylamak ve güvenmek bütün bu kavramların olduğu bir insan olsaydım nasıl olurdum? Biz dünyayı değil ama kendimiz değiştirebiliriz. Unutmayalım ki hepimiz bir dünyayız. Kendimizi olduğumuz gibi kabullenirsek, kendimize olduğumuz kadar değer verirsek, kendimizle barışabilirsek, kendimize haddimiz aşmadan güvenebilirsek kendimizi severiz. Kendini seven insan başkasını da sevebilir. Hem kendini olduğu gibi sevebilenhem de başkasınıolduğu gibi sevebileniyi insandır.
Sevilmek umuduyla sevmek insanidirFakat sevmek için sevmek, meleklere mahsusturA De Lamartin

Yorumlar

Lütfen aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
  • Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
  • Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
  • Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
  • Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
  • Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
  • Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
  • Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
  • Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.