Nurullah Akçay
Olmadı Beyler
Yıllardır sporun içerisinde öyle yada böyle varımdır. Sporculuk hayatımda iki kez kırmızı kart gördüm on üç yaşında Hendek Esnaf Sporda başladım. Otuz dokuz yaşında Cumayeri sporda bıraktım. Bu süreçte hiç bir rakibime kasti faul yapmadım hiç bir rakibime küfür yada hakaret etmedim sadece kendi işimi yaptım. Takdir buyurulsun ki bıraktıktan sonrada dört yıldır da bu köşede sporun güzelliklerini insanlara aktarmaya çalıştım. Bazen eleştirdim bazen övdüm bazen de takdir ettim. Bunu yaparken kırıcı olmamaya çok gayret ettim. Sanırım bugüne kadarda olmadım ki ters bir dönüş olmadı.
Son yazımda amaç ne başlığında Hendek sporun gideceği yol haritasını bulunduğum yerden net göremediğin için yada ben gibi net göremeyen sevgili taraftarlar için bir netlik talep ettim. Bunu yaparken amacım ne halihazırdaki yönetimin altını oymak nede takımın başındaki Samî hocayı milletin önüne atmaktı. Ben gazeteci değilim anlamamda zaten. Ben neredeyse otuz yıl sahalarda kar çamur bedenen ve ruhen mücadele vermiş fiziki yeterliliğimi kaybedince de kenara çekilmiş bir spor insanıyım. Hayatımda kimsenin sözcülüğünü yada silahtarlığını yapmadım kimseyi taklitte etmedim. Hep neysem o oldum.
Bugün Hendek’te spor konuşulduğunda evvela Hendek Spor konuşulur. Haliyle de çok fazla fikir ve bilgi karmaşası yaşanır. Biz bu bilgiler içinden doğru olanı alır kendi yorumumuzu da katar kamuoyuna sunarız. Belki hoşnut olmayanlar, yada yazdığımızın dışında farklı anlam yükleyerek amacımız dışında değerlendirmeler de olabilir. Bunu insanların kendi vicdanlarına bırakıyorum.
Değerli Hendek Spor yöneticileri bugün giymiş olduğunuz bu ateşten gömlek sadece siz yönetim kurulunu değil hepimizi sarmaktadır. Yanarsak hep beraber yanarız mutlu olursakta hep beraber oluruz. Sizler elinizi taşın altına koydunuz şunu bilin ki biz o taşa baskı uygulamayacağız. Elbette yanlış olanı kabul etmemiz de mümkün değil...
Çıktığımız bu yolda Allah cc yanımızda olsun..
Kalın sağlıcakla...