Kıymet Tarım Şahin
Nereye dönsem ardımda ölüm.
COGRAFYA KADERDİR DEMİŞ İBN-İ HALDUN..
VE BU COĞRAFYA HEM KADERİNİ HEM KEDERİNİ ACI BİÇİMDE GÖSTERDİ!
Hepimiz, ama hepimiz şoktayız.
Şaşkın, perişan duygularımızın en üst seviyesinde harabız. Yolları dikenlenmiş bahçelerden ölüm yağıyor koynumuzdaki güllere.
Her yanımız ağır yaralı soluk alamıyoruz her enkazdaki kalan canlarımızı da nefeslerimizi de tutuyoruz.
Zaman, hepimizden akıp giden bir şeydir. Ben bu ülkede acılar, depremler afatlar gördüm, ama bu sefer başka. Zaman akıp gitmekle kalmıyor, adeta dünyayı tümüyle bizden alıyor.
Bana göre yüzyılın yaşadığı en ağır, insanlığın hak etmediği dayanılmaz acıydı. Çığlıkların donduğu, hayallerin enkazlara gömüldüğü, feryatların sirenlere karıştığı bu acıları yaşıyoruz..
Bu can pazarında kimsenin ahkam keseceği bir iklimde değiliz; soğuktayız, üşüyoruz..
El ele, kalp kalbe tutuşmuş insanlık zincirinin mükemmelliğini izliyorum şu anda.. Günlerdir tv izliyorum, Tv izlemeyi hiç sevmezken umuda dair iyi güzel haberler duyar mıyım, gönlümden uzattığım eli tüm bebeklerin ellerine bırakıyormuşum, orada, küçücük ellere, ayaklara dokunuyormuşum gibi hissediyorum.
En soğukkanlı olanlarımızın bile yürekleriyle ağladığı, dilleriyle, bedenleriyle ifade ettikleri isyanlarının gerçeğine katlanmak hic de kolay olmuyor.
Böylesi bir acının yaraları nasıl sarılır, nasıl atlatılabilir?
O yaslar nasıl tutulur, o travmalar nasıl tedavi edilir? Zaten yokluğun kol gezdiği bölgelerdeki maddi kayıplar nasıl telafi edilir?
Ne insanlar ne devlet altından kalkabilir bu buyük ve acılı boşluğun altından.
Aklıbaşında herkes gibi ben şimdi suçlu ve suçluları arayan ruhta değilim; bu acı yaşanıyor maalesef. Devlet eliyle ve can havliyle yaptıklarımız, yapacaklarımız oradaki çaresizliğin çözülmesi, canların kurtarılmasıdir.
Bu felakette ölümün tarifi değişti. Elbette sorumlulardan hesap sorulacak. Katiller, rantçı kan emiciler içlerindeki megalomanlığın imzalarını attılar görüntüsü koca koca, ama kolonları kof ve boş binalara..
Adı ölüm oldu, kimsesizlik oldu, felaket oldu.
Üzgünüm, üzgünüz, yorumlar yetmiyor, bitmiyor sadece içimiz ciğerlerimiz yanıyor sizleri yüce adalete ve Allah’ın adaletine uğurluyorum.