Bölgesel Amatör Lig’de mücadele eden ekibimiz sezonun ilk maçınca Sapanca Gençlikspor ile 0-0 berabere kaldı. Karşılaşmada 45 dakika 10 kişi mücadele eden Hendekspor kendi evinde Hendek Atatürk Stadı’nda puanı rakibiyle paylaştı.

İlk yarısında önemli fırsatlar yakalayan ekip bu fırsatlardan yararlanamadı. Karşılaşmanın ilk yarısının son bölümlerinde Berkehan Erol’un gördüğü kart sonucu 10 kişi kalan Hendekspor ikinci yarıda kontratak ağırlıklı oynadığı oyununda fırsatlar buldu fakat değerlendiremedi. Oyun hakimiyetini ikinci yarı eline alan Sapanca ekibi ise kurduğu dominosyana rağmen tabelayı değiştiremedi.

   Bence Hendekspor karşılaşmayı 10 kişi oynadığı bölümde daha net pozisyonlara girdi. İlk yarıda çakılı kalarak set hücumu mantığıyla oynanan futbolun futbolcu profilleri ile ters olduğunu düşünüyorum. İkinci yarıda oynanan kontratak futbolu takım profiline daha uygun görünüyor. Tabi bence bu oyunda Hendekspor için en kilit isim 3 yıldır Hendekspor forması giyen kaptan Ümit Koz. Belki bitirici vuruş olarak çok gününde olmadığı bir müsabakada bu kadar pozisyon üretmesi Hendekspor için maçtaki pozitif durumlardan biri. Bu müsabakada Hendekspor adına bir diğer durum ise teknik direktir Ersin Sarı’nın oyun anlayışı ve bu anlayışa uygun oyuncuları sahaya doğru bir şekilde yerleştirmede gecikmesiydi. İlk yarısını kötü oynadığı üstüne kırmızı kart görerek soyunma odasına girdiği bir durumda ikinci yarıya oyun anlayışını komple değiştirip ileriye tabiri caizse bir kule forvet, bir pivot koyarak hücumda top tutarak çoğalma planını kusursuza yakın oynatması bence takdir edilesiydi. Ancak aynı zamanda bu taktikle maça başlamaması ve yanlış 11 tercihi de ilk yarıdaki kötü performansın temel nedeni idi .Negatif yönlerine bakarsak tabii ki ilk aşamada önümüze fauller çıkıyor. Hendekspor’un maç içersinde bu kadar faule başvurmasının yanı sıra bu faullerin sertlik dozunun bu kadar sert olması da ilk yarıdaki kırmızı kart senaryosunun önünü açan etkendi. Bu denli sert oynanan bir oyunda görülen karta rağmen ikinci yarı da aynı anlaşıyla devam edilmesi de bence kırmızı kart kadar mühim bir konu. Sezonun uzun serüveninde zaten kadro genişliği açısından sıkıntıların yaşandığı ligde bu kadar kırmızı karta meyilli bir oyun oynanması benim dikkatimi çekti. İkinci bir husus ise kontra oyununu iyi oynayan ekibin bu oyunun savunmasını kötü oynaması. Karşılaşmanın 90 dakikası daha tedbirli oynayan taraf olan Sapanca Gençlikspor bulduğu hızlı ataklarda Hendekspor orta sahasını 2 pasla geçip hızlı bir şekilde rakip kaleye çok rahat ulaştı. Bunlara önlem alınmaması da Sapanca ekibinin bu anlayışı bozmadan 90 dakika aynı rutinde devam etmesini sağladı. Sapanca ekibinin kalecisi Yusuf Karayel’e de ayrı parantez açmak istiyorum. Sergilediği muhteşem performansla bence maçın oyununu Yusuf Karayel Sapanca ekibinin buradan 1 puanla dönmesinin en büyük mimarı. Aynı zamanda 10 kişi rakibine bu kadar tedbirli oynayarak bu kadar geride kalarak oyunun duraklamasını fırsat bilerek oynaması bence Sapanca Gençlikspor’un 3 puan hedefindeki en büyük engeliydi. Değinmek istediğim ve takdir ettiğim bir diğer husus ise Sapanca Gençlikspor’un genç yeteneklere güvenerek sahaya çıktığı kadrosuydu. İlk 11’nde 2000 altı oyuncu bulunmayan ve maç kadrosunda tamı tamına 12 tane 2002’li ve üzeri futbolcu bulunduran Sapanca Gençlikspor’u ayrıyeten bu kararıyla ilgili kutluyorum.Her şeyiyle iki tarafın mücadeleyi doruklara taşıdığı güzel bir maç olduğunu düşünüyorum. Sezon başı iki takımın da uyum sorunu yaşadığı aşikar ama bu sorunun ileride çözüleceğini düşünüyor ve iki takımı da kutluyorum.

   Ayrıca maçın anlatımında bizleri maçın içindeymiş gibi hissettiren Nurullah Akçay ve maçın bizlere sunulmasında emeği geçen Mehmet Kavis’e teşekkürlerimi iletiyorum.