Yaklaşık bir yıldır tüm dünya kovid19 hastalığı ile mücadele ediyor. Bizlerde bu virüs karşısında çaresizce bekliyoruz. Bir aşı bir umut derken bir yılı geride bıraktık.
Yakınlarımızı kaybettik, sevdiklerimizi kaybettik.
Sıcak kanlı bir millet olmamız hasebiyle bir an önce sevdiklerimizle kucaklaşacağımız, uzun uzadıya sohbetler edeceğimiz günlerin özlemiyle yanıp tutuşuyoruz. Gözümüz-kulağımız bakanlığımızın vereceği güzel haberlerdeydi.
Ve beklediğimiz ana çok az kaldı. Sağlık bakanımız Perşembe veya Cuma günü aşılamaya başlanacağını duyurdu. Aşının ilk çıktığı günden beri ülkemizdeki aşı karşıtları harekete geçti. Binlerce yalan yanlış bilgiler havada uçuşmaya başladı. Kimi hükümet karşıtlığı üzerinden kimi kirli bilgi yüzünden aşıya karşı çıktı.
Ya bi durun beyler!
Yalan yanlış bilgilerle insanımızın aklını karıştırmayın. Bırakın milletimiz sağlığına kavuşsun. Siyasi kinlerinizi sağlık noktasında kullanmayın. Çevrenizde, yakınlarınızda hiç engelli insan yok mu? Karartmayın vicdanlarınızı.
Bakın ben aşı olamamanın sebebiyle elli yıldır engelli yaşıyorum. Çocuk felci aşısı olabilseydim bu sakatlığı çekermiydim? Sizin güle oynaya gittiğiniz yerlere gidememenin ne olduğunu bi sorun bana. Koştuğunuz yollarda koşamamanın, yürüdüğünüz yerlerde yürüyememenin ne olduğunu bi sorun. Senede bir gün kutladığınız engelliler gününü 365 gün yaşayan engelliye bir sorun.
Bi sorun Allah aşkına.
Ben devletimizin onay verdiği aşıyı seve seve olacağım. Hatta devletimiz uygun görürse çarşı meydanında aşı olmaya talibim.
Sözlerime hanlar hanı Kanuni Sultan Süleyman hanın sözleriyle son vereyim;
Kanuni Sultan Süleyman'ın hasta yatağında söylediği: “Halk içinde mu'teber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihânda bir nefes sihhat gibi”.
Sağ kalın sağlıcakla kalın