Prof. Dr. Mustafa Koç
Hayati \"evet- ama\" formülü ile yaşamak
Yaşamak demek, karşılaştığımız sorunlara çözümler bulmak demektir. Bunun anlamı insanın sorunsuz bir dünya istemek ölmek demektir. İnsan karşılaştığı engelleri aşınca yaşadığını ve değerli olduğunu anlıyor. Zor bir dersin sınavından yüksek not alan bir öğrencinin kendisini geçmişi, geleceği, ve başkası ile ilişkilendirmesi bu bağlamda olacaktır. Geçmişini kabullenmesi daha kolay olacaktır. Geleceğe daha umutlu bakacaktır. Kendisini diğer insanlarla daha doğru ilişkilendirecektir. Bunun için gelişimsel sürecin daha başından başlayarak bireyi hazırlamak gerekmektedir. Her bir dönemde çocuğun kazanması gereken özelliği kazanması katkı sağlayacak doğru gelişimsel deneyimlere ihtiyaç duyulmaktadır. Bu süreç oldukça kritik bir zaman dilimini kapsamaktadır. Bu zaman diliminde çocuğun sahip olduğu sosyal çevrenin rutin, öngörülebilir ve tutarlı olması hayati önem taşımaktadır. Çünkü birey bu süreçte bireyselleşmeyi ve bu bireyselleşmeye bağlı olarak sosyalleşmeyi öğrenecektir. İnsan içinde bulunduğu toplum ile karşılıklı bir etkileşim içindedir. Buna karşılıklı belirleyicilik denmektedir. Yani bir anlamda çevremizde bize yönelik olan davranışların nasıl olacağını bizim davranışlarımız belirlemektedir.Aynı şekilde çevredeki davranışlar da bizim davranışlarımızı belirleyen bir faktördür. Kısacası birey bu sürecin sonunda kendisi ile toplum arasında uygun bir bulmak zorundadır ki bu yer dengeyi sağlayarak birey ne tamamen kendisi için ne de tamamen toplum için çalışan bir birey olmasın.
Eğer birey bu dengeyi kuramaz ise ne olur? Sorusunun cevabı birey hayatı“evet-ama” formülü ile yaşamak zorunda kalır. Hayatı bu formülle yaşamanın sonu nevrozlardır. Çünkü bu formül sayesinde insan karşılaştığı sorunları çözmek yerine bu sorunları çözmemsine ilişkin kabul edilebilir neden(bahane) bulur. Birey başarısızlık korkusu ile öyle işlenmiş ki bütün zaman ve enerjisini başarısız olarak algılanmasını engelleyebilecek nede/ler bulmaya harcar. İnsan zaman ve enerjisini işlevsel olmayan ve sosyal yaşamla ilgili sorumluluklarını aksatan bir duruma yönelttiğinde ruh sağlığı da olumsuz bir şekilde etkilenmeye başlıyor demektir. Bireyi başarıya giden yoldan alı koyan tüm belirtiler bu formülden kaynaklanmaktadır.Hayatı bu formülle (evet-ama)yaşayan insanlar genellikle, kaygılı, sabırsız, ihtiraslı, hiddet, aşırı duyarlı ve güvensiz hissetmektedirler. Bu kimselerde, mide, bağırsak, idrar kesesi ve kalp şikâyetleri sık görülür.
Çözüm, beklentileriniz yeniden revize edin. Ulaşılabilir gerçekçi ve işlevsel hedefler belirleyin. Önceliklerinizi belirleyin. Öncelik olarak belirlediklerinizin size, ailenize ve içinde yaşadığınız topluma olan katkıları belirleyin. Sorumluluklarınızın farkında olun ve bunları kabullenin. Emin olun bir sorumluluğu kabullenmek onu göz ardı etmekten daha kolay ve işlevseldir.. Güçlü ve zayıf yönlerinizin farkında olun. Daha önce başardığınız işleri nasıl başardığını ve bu başarıda hangi yönlerinizi kullandığını belirleyin. Aile, arkadaş ve akrabalarınızla olan görüşmeleriniz artırın. Duygularınızı korkmadan onlarla paylaşın çünkü olumsuz duygular paylaşınca azalır olumlu duygular ise paylaşınca çoğalır.Son söz,tekrar emin olun bizi insan yapan bu sorumluluklarımızdır ve ancak onlara ilişkin elimizden geleni yapabilirsek huzuru içinde yaşamayı başarmış oluruz.
Eğer birey bu dengeyi kuramaz ise ne olur? Sorusunun cevabı birey hayatı“evet-ama” formülü ile yaşamak zorunda kalır. Hayatı bu formülle yaşamanın sonu nevrozlardır. Çünkü bu formül sayesinde insan karşılaştığı sorunları çözmek yerine bu sorunları çözmemsine ilişkin kabul edilebilir neden(bahane) bulur. Birey başarısızlık korkusu ile öyle işlenmiş ki bütün zaman ve enerjisini başarısız olarak algılanmasını engelleyebilecek nede/ler bulmaya harcar. İnsan zaman ve enerjisini işlevsel olmayan ve sosyal yaşamla ilgili sorumluluklarını aksatan bir duruma yönelttiğinde ruh sağlığı da olumsuz bir şekilde etkilenmeye başlıyor demektir. Bireyi başarıya giden yoldan alı koyan tüm belirtiler bu formülden kaynaklanmaktadır.Hayatı bu formülle (evet-ama)yaşayan insanlar genellikle, kaygılı, sabırsız, ihtiraslı, hiddet, aşırı duyarlı ve güvensiz hissetmektedirler. Bu kimselerde, mide, bağırsak, idrar kesesi ve kalp şikâyetleri sık görülür.
Çözüm, beklentileriniz yeniden revize edin. Ulaşılabilir gerçekçi ve işlevsel hedefler belirleyin. Önceliklerinizi belirleyin. Öncelik olarak belirlediklerinizin size, ailenize ve içinde yaşadığınız topluma olan katkıları belirleyin. Sorumluluklarınızın farkında olun ve bunları kabullenin. Emin olun bir sorumluluğu kabullenmek onu göz ardı etmekten daha kolay ve işlevseldir.. Güçlü ve zayıf yönlerinizin farkında olun. Daha önce başardığınız işleri nasıl başardığını ve bu başarıda hangi yönlerinizi kullandığını belirleyin. Aile, arkadaş ve akrabalarınızla olan görüşmeleriniz artırın. Duygularınızı korkmadan onlarla paylaşın çünkü olumsuz duygular paylaşınca azalır olumlu duygular ise paylaşınca çoğalır.Son söz,tekrar emin olun bizi insan yapan bu sorumluluklarımızdır ve ancak onlara ilişkin elimizden geleni yapabilirsek huzuru içinde yaşamayı başarmış oluruz.