Halil Hakan Oturak
HATAY DEMEK TÜRKİYE DEMEKTİR!
Bu topraklar, Arap olduğu halde “dünyada iki Türk kalsa biri benim, Türkler İslam’a çok büyük hizmetler yapmıştır” diyen Peygamber Efendimiz (s.a.v)’in soyundan gelen Seyyidler görmekle beraber, maalesef “Hatay’ın çoğunluğu Arap’tır” diyecek kadar ülkenin bekasını tehlikeye atan hocalar da görmüş oldu.
Öncelikle şunu söylemek isterim ki mesele Arap veya Türk olmak değildir. Mesele milli olmaktır! Yazdıklarımın ana konusu budur!
Ezan’ın Türkçe okutulması asla doğru bir karar değildir, bu uygulamayı lanetliyoruz. Ancak, bu konuyu dile getirirken Hatay konusunda fitne sokma hadsizliğini anlamak mümkün değil!
Zira Hatay olamasa idi bugün o bölgede kurulmak istenen sözde PKK/YPG devletine engel olmamız çok zor olurdu.
Afrin’de görev yapan bir Kaymakam kardeşim, “abi bölgeye gidince Hatay’ın ne kadar önemli olduğunu tekrar anladık. Hatay’ın boynu sanki bugün yapılan planlara karşı bir set gibi Suriye’ye doğru uzanıyor” demişti. Suriye rejimine ait bazı okullarda Hatay’ı hala Suriye topraklarında gösteren haritalar bulduklarını ifade edip “Hatay demek Türkiye demektir” diyerek sözlerini bitirmişti.
Şimdi Hatay’ın Türk olmadığını söylemek vatana kastetmek demek değil ise nedir?
Vatanın bölündüğü, devletin parçalandığı, hükümetin düştüğü, düşman postalı altında yaşadığın bir yerde, ezan yerine ümmetin üzerine okunsa okunsa sela okunması gerekir!
Bugün parça parça edilmiş Irak ve Suriye gibi Müslüman ülkelerde veya esir Doğu Türkistan’da Müslümanlık ne derece yapılabiliyor?
Kimsenin cesaret edemediği yerde, olmayan imkanlarla İstiklal Harbi’ni gerçekleştirip emperyalizme tek başına dur diyen kahraman ecdadımız 1923 yılında eksiğiyle fazlasıyla Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmuş, bize bir vatan ve devlet kazandırmışlardır.
Bugün çok şükür ezanlar vakti geldikçe hür bir seda ile okunabilmekteyse, Allah milletimize bu devleti kurmayı nasip ettiği içindir.
Acaba o dönem Yunan kazansaydı, İngiliz galip gelseydi; bugün geçmişe özgürce pislik atabilmek yerine, evlerimizde bizi asimile etmeye çalışan birtakım yabancılarla yaşamak durumunda mı kalırdık sorusunu kendimize bir sormamız lazım.
O yüzden diyeceğim şudur: Bu memleketin ekmeğini yiyip, suyunu içip fitne ve ihaneti körükleyenler; Hatay konusunda ileri geri konuşurken dikkat etsinler!
Zira Hatay ecdadımızın olduğu gibi bizim de şahsi meselemizdir!
Sadece Hatay değil!
Misak-ı Milli sınırlarının tamamı bizim şahsi meselemizdir!