14 Mayıs yüz yılın seçimini yaptık.

İlk turda olmasa da 28 Mayıs’ta gereken yapıldı . Cumhuriyet tarihinin en önemli seçimiydi. Zira cumhuriyetin ikinci 100 yılının temeli atılıyordu.
Türk milleti üzerine düşen görevi iki turlu da olsa yerine getirmişti .
Muhasır medeniyetler üzerine cumhur ittifakı ile çıkılacağını düşünen milletimiz oylarıyla Cumhur İttifakının yanında yer aldı .
Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin ilk beş yılında yapılan icraatlar, özellikle savunma sanayinde atılan adımlar milletimiz tarafından onaylandı.
Yüce milletimiz cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin ikinci döneminde özellikle tarım , ekonomi ve milli eğitim de de aynı başarıları arzu ediyor.
Fakat seçim sonrası çok büyük zam furyası ile karşı karşıya kaldık. Daha maaşı cebine girmeden iki katıyla kaybetmenin psikolojik bozukluklarını görüyoruz.
Trafikte, sokakta, kahvehanelerde insanlarımızın agresif davranışlar sergilediğine tanık oluyoruz.
Ülkemiz büyük bir hoşgörüsüzlüğe doğru hızlı adımlarla ilerliyor.
Bunun en büyük sebebi yapılan zamlarla insanımızın geçim sıkıntısı çekmesidir .
Bu durumda hızlı ve radikal kararlar ekonomiyi belki düzeltebilir fakat unutulmamalıdır ahlaki çöküntüye vesile olacaktır.
Tam bu noktada buradan idarecilerimize birkaç kelam etmek istiyorum.
Beyler bu millet üzerine düşeni fazlasıyla yaptı.
15 Temmuz hain kalkışmasında tankın önüne dikildi. Demokrasinin kaybetmemesi için can verdi.
Bilirsiniz ki dünyada en kıymetli şey candır ve bu millet bu canını ülkesi ve idarecileri için seve seve verdi.
Ama şimdi geçim kaygısı var millette.
Zengin ile fakirin arasındaki makas gittikçe açılıyor.
Emekliye verilen zam hiçbir derde deva olmadı.
Emekli daha zamlı maaşını görmeden marketlerdeki tüm fiyatlar neredeyse iki katı arttırıldı.
Ankara’daki beyler lütfen sokaklara inin. gerekirse tebdil-i kıyafetle marketleri gezin.
Denetimsizliğin nasıl keyfi fiyat arttırmalara vesile olduğunu yerinde görün.
Bu millet size yarınları daha güzel olsun diye oy verdi. Bu millete daha büyük sıkıntıları reva görmeyin.
Geçim sıkıntısı endişesi milletin psikolojisini alt üst etti.
Sokakta gülmeyen yüzleri, asık suratları görmeyelim.
Kavga etmeye meyilli insanların sayısı kat kat arttı.
Hoşgörü ve merhamet hissi yok oluyor.
Millet sadakası olan tebessümü bile göstermiyor artık.
Sokakta selamlaşmalar azaldı.
Kahve çay ikramları yok oldu.
Endişeli gözler asık suratlar çoğaldı.
Millet iyi değil beyler.
Millet mutlu değil beyler.
Milletin cebini boşaltıp ekonomi düzeltmek doğru değil beyler.
Gerçi onada inananların sayısı hızla azalıyor.
Milleti cumhurbaşkanımıza düşman ediyorsunuz.
Sizin bu sahte kahramanlığınız seçime mal oluyordu.
Allah’tan millet sağduyulu davrandı.
Seçim sonuçlarını iyi okuyun.
Kibrinizden az daha seçim gidiyordu.
Savurganlığınızı millete ödetmeyin.
Milleti yok sayıyorsunuz.
Yerel seçimlerde acı sonucu görürsünüz.
Kendinizi toplayın.
Kendinize gelin.
Devlet bey sizi kurtarmak için can siperane mücadele ediyor.
Onuda anlamıyorsunuz.
Onun gördüğünü görmüyorsunuz.
Lafını dinlemiyorsunuz.
Demedi demeyin beyler.
Sonunuz iyi değil…
Millet oy verdiğine bin pişman.
Yapmayın etmeyin…
O makamlarda geçicisiniz.
Hizmet makamlarını zulüm makamları yapmayın.
Çaresizliğin neler yaptıracağını düşünün.
Milleti çaresiz bırakmayın.
Tankı bedeniyle, canıyla durduran millet sizide durdurur unutmayın.
Milletin sabrıyla oynamayın.
Benden demesi….

Sağ kalın sağlıcakla kalın.