Kemal Aslan

BÜYÜK TEHLİKE.......

Yazar: Kemal Aslan
Tarih:
Okunma: 3961
Yorum:
Yazı Boyutu: a - a - a - a
Paylaş:

“Sosyal mesafe” kavramını kim üretti, kim söyledi bilmiyorum? İnsanlar arası mesafe açılmasın derken...., şimdi bilinç altımıza yeni bir kavram “Sosyal mesafe” yerleştirildi.
Öyle ki virüs yok olduğunda, bilinç altı, “mesafeli bir iletişim’in” etkisi altında kalabiliriz. “Sosyal mesafe öncelikle insanlar arası paylaşım duygusunu yok eder, sonrasında “biz” yerine “ben” duygusunu geliştirir. Peşinden “güvensizlik” ve “şüphe” gibi duyguları destekler.

“SOSYAL MESAFE DEĞİL., FİZİKSEL MESAFE!”
Bu günlerde, “FİZİKSEL MESAFEYİ” koruyarak, “SOSYAL YAKINLIĞA” daha çok ihtiyacımız var..!
Hatır, ihtiyaç, moral, motivasyon gibi duyguları, fiziksel mesafeyi koruyarakta aktarabiliriz.

her türlü teoriler masaya yatırıldı, her gün uzmanlar konuştu ve halen konuşmakta...! Haberler ve yorumlar sadece sağlık ve “SOSYAL MESAFE” üzerine kuruldu...!
Kabul etmeliyiz...! Artık virüs, diğer hastalıklar gibi hayatımızın bir parçası oluverdi...! Aşısı bulunacak, biz korunacağız ve hayat devam edecek...! Virüsün ilacı belli.., Uzmanlarımız üzerinde çalışmakta...! Ancak bilinç altına yerleşen sosyal mesafeyi, en etkili “AŞI” bile kapatamaz..

Günümüzü Dünümüzü Ve Yarınımızı Bir Anektot İle Yazımızın Anlatımını Netleştirelim

.!Bir genç babasına sordu:
“Siz daha önce nasıl yaşadınız?
Teknolojiye erişim yok
Uçak yok
İnternet yok
Bilgisayar yok
Gösteri yok
TV yok
Klima yok
Araba yok
Cep telefonu yok”...

Baba cevap verdi;
"Sizin neslin bugün yaşadığı gibi değil, aslını yaşadık"

“Dua yok
Şefkat yok
Onur yok
Saygı yok
Karakter yok
Utanç yok
Alçakgönüllülük yok
Zaman planlaması yok
Spor yok
Okuma yok”...

Biz, 1950-1990 arasında doğan insanlar tanrının sevgili kullarıyız...

Hayatımız gerçek bir kanıtdır;

✔️Oynarken ve bisiklete binerken, asla kask takmadık.

✔️ Okuldan sonra akşama kadar sokakta oynardık. Hiç televizyon izlemezdik.

✔️ İnternet arkadaşlarıyla değil gerçek arkadaşlarla oynardık..

✔️ Susadığımız zaman,şişelenmiş su değil, musluk suyu içerdik.

✔️ Aynı bardağı dört arkadaşla paylaştığımız halde hastalanmazdık.

✔️ Her gün çok pilav yediğimiz halde hiçbir zaman kilo almadık.

✔️ Çıplak ayakla dolaşırdık ama ayaklarımıza bir şey olmazdı.

✔️ Annemiz ve babamız bizi sağlıklı tutmak için hiçbir zaman ek gıda takviyeleri, vitaminler vermezlerdi.

✔️ Kendi oyuncaklarımızı kendimiz yaratır ve onlarla oynardık.

✔️ Ailemiz zengin değildi. Bize mal mülk değil, sevgi verdiler.

✔️ Cep telefonlarımız, DVD'lerimiz, oyun istasyonumuz, XBox'ımız, video oyunlarımız, kişisel bilgisayarlarımız, internet sohbetimiz olmadı - ama bizim gerçek arkadaşlarımız vardı.

✔️ Arkadaşımızın evini davet olmadan istediğimizde ziyaret eder ve onlarla birlikte eğlenerek yemek yerdik.

✔️ Senin dünyandan çok farklı olarak bütün akrabalarla iç içe yaşar, aramızda sıkı bağlar olurdu.

✔️ Çektiğimiz fotoğraflar siyah beyazdı ama renkli anılarla dolu idi.

✔️ Biz kendine has, anlayışlı bir nesiliz, çünkü biz ebeveynlerinin söylediğini dinleyen son nesiliz.
Ayrıca, çocuklarını dinleyen ve dikkate alan ilk nesiliz.
Ve sizler yaşındayken asla var olmayan bir teknolojiyi nasıl kullanacağınız konusunda size yardımcı olabilecek kadar zeki olan da biziz !!!

SINIRLI sayıda üretildik...
Bu yüzden;

Bizden keyf alın,
Bizden öğrenin,
Hazine biziz,
Dünyadan yok olmadan önce ...
Her şeyi ve herkesi sevin..
Sevgiyle kalın...

Yorumlar

Lütfen aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
  • Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
  • Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
  • Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
  • Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
  • Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
  • Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
  • Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
  • Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Turgut özpınar - 2022-01-25 21:01:33
Kalemine sağlık kemal
SALİHA DOĞAN - 2022-01-25 21:25:48
Çok haklısın Değerli arkadasim , biz türümüzün son örnekleriyiz , saygı sevgi ,nezaket çerçevesinde yetiştirilen , paylaşmayı yardımı dostluk arkadaşlık ,akraba kavramlarını yüreklerimizde hissederek büyüyen büyütülen insanlarız .Artık ne doğmuşumuza ,nede ölmüşümüze hiç bir his duymadan yaşayan insanlar olduk . Ben çok üzülüyorum nereye gidiyoruz böyle duygusuz vede sorumsuzca , güdülerek ,sartlanarakManevi degerlerimiz kalmadı artık , önceden cenaze evine yemekler yapılır , Yedi gün sayılır yedisi okutulur ,doğan çocuklara mevlüt okutulur kırk ucurulurdu,dini bayramlarinizda çocuklar şeker toplar ,akraba ziyaretleri olurdu en basiti....Biz bizden geçirilirdik,biz bizden koparildik arkadaşım .Allah sonumuzu hayreylesin .... Sevgi ve saygılarımla.... SALİHA DOĞAN
Mecnun sülüşoğlu - 2022-01-26 00:29:40
Çok değerli tespitler ruh hali hâlâ yerinde olan insanlara yol gösterici insanlara çok ihtiyaç var dediğiniz gibi asıl gerekli olan bu travmayı atlatmak için sosyalleşme ilaç gibi gelecektir hep birlikte daha güzel günler yaşamak dileğiyle kaleminize,yüreğinize sağlık
Uğur sivri - 2022-01-26 11:46:33
Yazılarını beğeniyle takip ettigim doğru şeyleri bize yansıttığı için teşekkür ederim çalışmalarını yazılarını merakla bekliyorum sizleri yazarınızı haberhendeki seviyorum istanbuldan sevgiler