Prof. Dr. Mustafa Koç

Beyni Zihni Ve Bedeni Sınava Hazırlama Rehberi

Yazar: Prof. Dr. Mustafa Koç
Tarih:
Okunma: 1386
Yorum:
Yazı Boyutu: a - a - a - a
Paylaş:

BEYNİ ZİHNİ VE BEDENİ SINAVA HAZIRLAMA REHBERİ: KENDİMLE YARIŞIYORUM

Dikkat eksikliği, sınav stresi, internet ya da oyun bağımlılığı vb. durumlar hem süreç içinde hem de süreç sonrasında yaşanan başarısızlıkları açıklamak için sığındığımız kaçış yolları ya da inkâra hizmet eden araçlardan başka bir şey değildir. Bazen bir başkası çoğu zamanda kendimiz aldatmanın ya da kendimizi kandırmanın en işlevsel yollarıdır bunlar. İnsanın hedefine ulaşması için öncelikle kendisini çok iyi tanıması, bu tanımaya göre gerçekten ne olmak istediğine karar vermesi ve daha sonra da bulunduğu yerin farkındalığına sahip olması gerekir.

Beynin en temel görevi bizi hayatta tutmaktır. Bu görevi yerine getirirken sahip olduğu en işlevsel özellik çevreye uyum yapabilmesidir. Bu özellik, sahip olduğumuz kaynakları belirlemeyi, nerede, nasıl ve ne zaman kullanacağımız öğrenmeyi gerektirir. Sahip olduğumuz kaynakları bir başkasını geçmek için ve böylece hayatta kalmayı başarma amacına göre kullanmaya başlarsak beynin sürekli problem çözmek durumunda olması anlamına gelir. Böyle bir amaç yani bir başkasını geçmek ve aslında herkesi geçmek kişinin kendinden uzaklaşmasına ve esasen geçmesi gereken kişiden çok daha geride kalmasına neden olur ki, bu kişide kendisidir. Bu bağlamda sevgili öğrenciler, bu yıl sınava milyonlarca insan girmiyor! Sınava tek kişi giriyor o da sizsiniz.  Sınavda tek bir kişi ile yarışacaksınız o da kendinizsinizdir. Bu sizin kendinizle olan yarışınızda size en çok katkıyı verecek olan, beyninizi, zihninizi ve bedeninizi size dost yapacaktır.

Temel hedef ya da temel amaç olabileceğimiz kişi olmayı kendimiz, ailemiz ve ülkemiz için olmayı başarmaktır.  Bu bağlamda öncelikle kendini tanımanız ve tanımaya göre önceliklerinizi belirlemeniz, kaynaklarınızı, ertelemeniz gerekenlerin ve vaz geçmeniz gerekenlerin neler olduğunu belirlemek ile işe başlamak olmalıdır. Beş yıl ya da on yıl sonraki kendiniz bu günkü kendinize bir mektup yazacak olsa, acaba bu mektupta “keşkeler” mi  yoksa “iyiki” lerle mi başlayan cümleler olurdu. Aşağıda belirtilen hususlar özellikle sınavlara hazırlanan öğrencilerimizin  öz düzenleme süreçlerini başlatma ve sürdürmesine vesile olur duasıyla yazıyorum.

  1. 1-Kendinize Yönerge Verin: okula giderken ve eve dönerken yapmanız gereken şeyler hakkında konuşun. Okula giderken, ders dinleyeceğim, anlamadığım konuyu soracağım, not tutacağım vb. Eve giderken önce otuz dakika dinleneceğim, sonra bu günün derslerini tekrar edeceğim, sonra yarınki dersleri çalışacağım en son kitap okuyacağım vb. Bu içsel konuşmalar beyinle yapıldığı için beyin hem kendini hem de bu süreçte olması gereken unsurları bu içsel konuşmalara göre düzenliyor.

 

  1. Ders çalışma sürecinin başladığı zaman, çalışılan yer ve çalışılan süre belirli bir tutarlılık kazanmalıdır. Bu tutarlılık daha sonra otomatikleşmeye ve yapılan işin huzur vermesine yapılmadığında ise rahatsızlığa neden olabilecektir. Böylece öğrenci kendi kendini yönetebilen bir kişi olmayı da başarabilecektir. 

 

  1. Bir konu üzerinde bir saatten fazla zaman harcamayın. Öğrenmeyi olabildiğince ve kendi hızınıza göre en kısa sürede gerçekleştirmeye çalışın. Bir konunun öğrenilmesi gereken süreden fazla zaman alması araya istenmeyen ve işlevsel olmayan birçok yaşantı, düşünce, duygu ve davranışın da girmesine neden olabilmektedir. Bu zaman zaman dinlenmeyi de gerektirmektedir. Bu dinlenme zamanlarında çalışılan konunun daha da kalıcı olmasını sağlayacak etkin dinlenmeler yapılmalıdır. Örneğin, çalışınla konu hakkında biri ile tartışmak, çalışılan konu hakkında bir kitap okumak ve çalışılan konu ile ilgili sorular oluşturmak ve bunları cevaplamaya çalışmak vb.

 

  1. Çalışırken dikkatli olun. Bunu sağlamak için çalışmaya başlamadan önce çalışma süresini engelleyebilecek, fiziksel, sosyal ve duygusal bütün uyarıcıların elimine edilmesi gerekir. Odanız havasız ise havalandırmadan, annenizle tartıştıysanız ve onu üzdüğünüzü düşünüyorsanız özür dilemeden, sizi kıran ya da öfkelendiren bir arkadaşınıza hissettiğiniz duyguyu dışa vurmadan derse başlamayın. Ne çalışmalısınız, neden çalışmalısınız, nasıl çalışmalısınız ve ne kadar çalışmalısınız sorularına cevap vererek başlayınız.

 

  1. Aynı konuları aynı zamanlarda çalışmak yerine aynı konuları farklı zamanlarda çalışın. Bu size çalıştığınız konuyu daha kolay bir şekilde hatırlamayı sağlayacaktır. Çalışma yerlerini de zaman zaman değiştirmekte fayda vardır.  Çalışılan ya da öğrenilmek istenen konuya ne kadar duygu eşlik ederse (olumlu duygular) öğrenme o Dakar kalıcı olur. Çünkü öğrenilen materyale eşik eden duygular hem öğrenmeyi hem de hatırlamayı kolaylaştırmaktadır.

 

  1. Uyku uyunması gereken zamanlara akademik bir faaliyet planlamayın. Bu saatler sadece uyku içindir. Sadece uyku öncesi Delta dalgalarının aktif olduğu dönemdir ve yaratıcılığın yüksek olduğu andır. Bu zamanlarda konunun ana hatları ile hatırlanması ya da alınan anahtar notların tekrar edilmesi oldukça işlevseldir. Bu süreçte olan öğrencilerin hem uykuyu hem de beslenmeyi düzene koymaları hedeflerine ulaşmak için yapacakları en işlevsel iki davranıştır.

 

 

  1. Her bir ders için kendinize ve kendi tarzınıza uygun olan zamanı belirleyin. Hangi dersi ne zaman çalıştığınızda hissettiğiniz duygu, öğrenme düzeyi ve çalışma süresi olumlu ise o ders genellikle o zamanlarda çalışın. D.eğer zamanlarda ise tekrar edin. Bu ritmi yakaladığınızda size zor gelen her şey daha hoş ve kolay gelecektir.

 

  1. Kesinlikle doğru ve işlevsel not almayı öğrenin. Çünkü bunu başaramaya öğrenci gerekli gereksiz birçok ayrıntıyı not etmek durumunda kalmaktadır. Bu durum önemli olan bilginin kaybolmasına ya da ayrıntılar içinde boğulmasına neden olmaktadır. Not almayı başaramayan öğrencilerin en büyük sorunu sorgulayıcı olmak yerine kabullenici bir anlayışa sahip olmalarıdır. Bu da ister istemez ezberlemeyi en önemli öğrenme yöntemi haline getirmektedir. Ezberlemek ise çok kısa sürede unutmak demektir.

 

 

  1. Kitap okumaya kesinlikle daha uzun, düzenli ve tutarlı zaman ayırın.  Çünkü kitap okumak, daha işlevsel düşünmeyi, farklı bakabilmeyi,  kritik analitik düşünmeyi ve sorgulamayı, öğrenilenlerin daha doğru ifade edilmesini ve çok daha kolay hatırlanmasını ve aynı zamanda transfer edilmesini sağlayan en temel unsurdur.

 

  1. Hatırlatıcılar: Yatarken, uyku öncesi, kalkarken, odanızın kapısını açarken ve giyinirken görebileceğiniz ve okuyabileceğiniz farklı renklerde notlar hazırlayın ve asın. Bu notlar arasında sizin verdiğiniz, öğretmeninizin, anne babanızın ya da arkadaşınızın verdiği bir örnek olabilir. Ana fikirleri kırmızı, tarihler ve rakamlar için mavi, gerçekleri desteklemek için sarı önerilir.

 

 

  1. Çalıştığınız konuyu kendi cümleleriniz ile ana hatlarını içine alacak şekilde özetleyin. Bu özete bir başlık verin. Bu başlıkla bir gazetede yayınlandığını ve insanların sizi arayarak bu yazı hakkında sorular sorduğunu hayal edin. Her bir soruya olabildiğince cevap verin. Cevap veremeyeceğiniz bir soru olursa not edin ve daha sonra cevabını araştırın.
  2. Sadece elinizden gelenin en iyisini yapmaya odaklanın. Her anı bu şekilde değerlendiren öğrenci sadece kendi ile yarışmayı başarmış demektir.

Yorumlar

Lütfen aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
  • Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
  • Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
  • Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
  • Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
  • Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
  • Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
  • Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
  • Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.