İnsanoğlu bazen yanlış bir olay olduğunda o günkü duygularla ya fark etmediği, ya da görmezden geldiği için tepki vermez sessiz kalır.

Belki de bu duruma mecbur bırakıldığındandır.

Sonra gün gelir zamanında böyle bir yanlış yapılmıştı diye hatırlatırsın,

Bu sefer bugünün duygularıyla ya inanmaz ya da inanmak istemez.

Ben yapılan birkaç yanlışı yazacağım, insanoğlu ister inansın ister inanmasın.

Tarihler Haziran 2012,

Milli eğitim bakanlığının akıl almaz bir kararını öğreniyoruz.

1940 yılında milli şairlerimizden Arif Nihat Asya’nın yazdığı “Bayrak” şiiri milli eğitim kitaplarından çıkarıldı.

MHP Hatay Milletvekili Şefik Çirkin’in konuyla ilgili soru önergesini cevaplayan dönemin Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer ortaöğretim Türk Edebiyatı kitaplarında Bayrak’ şiirinin “Sana benim gözümle bakmayanın / Mezarını kazacağım / Seni selamlamadan uçan kuşun / Yuvasını bozacağım” mısraları nedeniyle kitaptan çıkarıldığını açıkladı.

Güya bu mısralar öğrencilerde “olumsuz düşünce ve davranışlara” neden olabilirmiş.

Bu şiir yazılalı 72 yıl olmuştu ve bu vatanın çocukları henüz hiçbir kuşun yuvasını bozmamışlardı.

Peki, bu yapılan neydi?

Milli birliğimize ve kardeşliğimize, milli ve manevi değerlerimize, polisimize askerimize ileride yapılacak olan her türlü saldırılara niyetlenenlere cesaret verecek bir hareketti.

Söyledik anlattık dinlemediler.

Yanlış olduğunu düşünenler bile sessiz kaldı.

Bir olay daha var,

17.03.2013 günü Erenler, Et Balık kurumu karşısında düzenlenecek mitingde BDP’nin Katil başı Öcalan’a özgürlük çağrısı yapacağını öğrenen bir grup Sakaryaspor taraftarı genç ellerinde Türk bayraklarıyla alan yakınında protesto yaparken, birden bire polis müdahalesiyle karşılaşıp biber gazı ve güç kullanarak gözaltına alındı.

Ben oradaydım gözlerimle gördüm, polise engel olmak istedik arkadaşlarımızla ama engel olamadık.

İnternette bu olayla ilgili görüntüler mevcuttur.

Gelelim tekrar içimizi titreten şiirimize,

Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü,

Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü,
Işık ışık, dalga dalga bayrağım!
Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım

….

Yasakladıkları şiiri yakında çıkıp seçim meydanlarında okurlarsa şaşırmayın.

Okusunlar tabi biz mutlu oluruz da, önce bir yanlış yaptık diye özür dilemeleri gerekmez mi?

Onlara, açılım süreci öncesi ve süreç yürütülürken milli ve manevi değerlerimize verdikleri zararın hesabını önce yüzlerine karşı sonra sandıkta sormadan öyle bu işin içinden sıyrılıp gitmelerine müsaade edecek miyiz?

Hem de bir özür bile dilemeden,

Hem de teröre karşı yapılan yürüyüşlerde bizim kolumuza girip,

Hem de bu işin günahını bizimle kırışmak istediklerini bile bile…

Hayır..

Allah hiçbirimizi istikametten ayırmasın.

Kalın sağlıcakla.