İnsan oğlu o kadar değerli bir varlık ki onu Cenabı Allah kendi ruhundan üfleyerek yaratmış. Bu değerli insanın iç ve dış organlarını kusursuz olarak en güzel şeklide sıfır hata ile Kul’unun bedenine yerleştirmiş ve azalarımızı dilediğimiz şekilde kullanabilmemiz için bize bir çok yetenekler ihsan etmiştir.

Rabbim Kuran-ı Kerimde Buyuruyor Ki:

“Biz insanı en güzel biçimde yarattık.” (Tin sûresi 4.âyet)

“Sonra şekillendirdi, ona kendi Ruhundan üfledi.”(Secde sûresi 9. âyet)

Evet insan yaradılış ve dünyadaki varlık nedenini idrak ederek farklı inanç ve ülkülere gönül verip ömrünü bu yolda harcaya bilir.

Gayesiz,ülküsüz, amaçsız insan sıradan bir nesneye dönüşür.

Biz Türk milliyetçileri, ülkücüler fikir ve ideallerimizi oluştururken Kainatın efendisi RESULULLAH efendimizden , İmam Maturidi’den, Hoca Ahmet Ye Sevi, Erol Güngör, Ziya Gökalp, Galip Erdem, Atatürk ve de Alparslan Türkeş’ten ilham almış esinlenmişizdir.

Siyasi fikrimizin mimarı Türk dünyasının BAŞBUGU ALPARSLAN TÜRKEŞTİR.

O bizlere şöyle hitap ederdi:

EVLATLARIM, ÜIkücüIer, insanIık âIemi içinde ne uşak oImayı, ne de başkaIarını uşak oIarak kuIIanmayı kabuI etmeyen şerefIi bir bayrağın taşıyıcısıdır.

İslâmiyeti ele alıp Türklüğü inkâr etmek ihanettir. Bunun tersi de aynı derecede gaflet ve ihanettir.

MiIIetIer yabancı kuvvetIerin orduIarı ve diğer maddi güçIeri tarafından yok ediImeden önce, manevi ve fikir güçIeri tarafından esaret atına aIınırIar. BöyIe bir topIumun esir ve yok oIması kesin haIe geIir.

Hepiniz birer Türk Bayrağı’sınız. Bayrağı IekeIemeyin, kirIetmeyin yere düşürmeyin.

Türk aydınIarı için Batı’nın sığınması oImak bir ideaI oIarak benimsenmiştir. MiIIetimiz için bundan korkunç feIaket düşünüIemez.”

Türklük şuuruna erişmiş, samimi oIarak “ben Türk’üm” diyen herkes Türk’tür. Türkçülük ve Türk’ün tayininde, sapık öcülere, özeIIikIe mezhepçiliğe, coğrafyacıIığa, laboratuvar ırkçılığına inanmıyorum. Başka miIIetIeri küçük gören, dünya barışını tehIikeye sokan antropoIojik ırkçıIık, Türk miIIiyetçiIik üIküsünün dışındadır derdi.

Bizler ortaokul, liseli yıllarda onu tanıdık, o kahramanımız, bizlerin ışığıydı. Milli şuur,idrak, vatan sevğisi onun bize anlattıkları ile bizlerde şekil bulmuştu.Bizler Türklüğün Anadoludan ibaret olmadığını, vatanın ise Turan Coğrafyası olduğunu Başbuğumuzu dinleyerek keşfediyorduk. Bir gün mutlaka esir Türklerin bağımsız olacağını biliyor ve hasret ile bekliyorduk.

Nerede zulüm, nerede haksızlık varsa onun karşısında gür sesi ile o vardı.

O yürürdü sorgusuz, sualsiz milyonlar yürürdü ardından

Neden, nereye, niçin i yoktu.

Onun koyduğu hedef ve ülkülere mutlak itaat vardı.

O bütün evlatlarını düşünür korur ,kollardı.

Sert görünümü içinde vatan, millet, din aşkı ile milyonlarca evladına olan sevgisi vardı.

O esir Türklerin umuduydu.

O Kerkük ,Musul, Kırım, Türkistan, Turan coğrafyasının umudu, Türk dünyasının başbuğuydu.

Tavizsiz, ilkeli duruş,

Türk dünyasının ufku,

Milli olan her değerin koruyucusu,

Zalim ve hainlerin korkulu rüyasıydı.

Ne çok sevdik seni, ne çok özledik,

Hani Turan coğrafyasında tuğ açıp at sürecektik?

Hani emperyalist, komünist her türlü iş birlikçi yok edilecekti?

Hani güneş sadece Turan coğrafyası üstünde doğacaktı?

Hani biz milli ülkü , dokuz ışık doktrini ile her şeyi Türk için Türk tarafından ve Türk’e göre üretip böyle yaşayacaktır.

Bak Bozkurtların öksüz, yetim.

Bak Türk yurtları sahipsiz.

4 Nisan kara gün

Seni bizden alan gün

Neyler Bozkurtlar sensiz?

Şimdi kendimizi avutuyoruz sensiz.

BAŞBUĞLAR ÖLMEZ ,ÖLEN BEDENDİR.

Başbuğum sen bizlerin yetişmesinde ki en önemli pınarsın seni tanımak, senin fikirlerini öğrenmek bizim için gurur ve onurdur.

Bizler sana layık olmaya çalışacağız emanetin emanetimizdir.

Ruhun şad olsun mekânın cennet

SELAM SAYGI DUA İLE