İçine girip etkilenmemek mümkün mü senin?
Ne zaman yapıldığını düşünüp,
O kutlu güne kadar sabırla bekleyen bu tarihi eserin.

Asırlardır secdede bekleyen minarelerin
Gök kubbeye değecekmiş gibi doğrulup,
Heyecanla beklemişlerdi şehre girmesini Fatih’in.

Duyuyorduk evvelden beri, Kelime-i Tevhid ediyordun için için
Yaşattık bugüne dek gözümüz gibi bakıp,
El sürmedik, koruduk dökülmesin diye incilerin.

Karabulutları çöktü senin de üzerine işgalin
Küstün sende bakmadın yüzünü çevirip,
Bir an bile eski ziyaretçilerinin.

La havle ve la kuvvete çekti kubbelerin
İçin kanarken sabırla bekleyip,
Silininceye dek izleri İstanbul’a geldikleri gibi gidenlerin.

Yıllar yılı çok eziyet çekti Müslüman kardeşlerin
Bekledik düzelecek diye her şeye sabredip,
Ancak vazgeçmediler gözü kararmıştı küresel güçlerin.

Madem öyle uyanmak zamanıdır şimdi asımın neslinin
Kim var diye bakmadan yeniden yola revan olup,
Kırmakla başladık işe senin zincirlerinin.

Artık kim durabilir önünde bu milletin
Mazlumları da yanına katıp,
Varacağız ufkuna ecdat yadigarı mefküremizin.

Emanetisin sen bize üç hilalin
Koruyacağız seni şüphesiz,
Gökte durdukça ay yıldızla hilalin,
Ayasofya…

Türk milleti ve bütün İslam alemi için kutlu bir günün anısına gönlümüzden dökülenler…