Öznur Salkım
2017'DEN KALANLAR
Yepyeni bir yıl, bembeyaz bir sayfa, geçmişten alınan dersler ve sahip olduğumuz insani duygular...
2017'yi geride bırakıp, yeni umutlarla, yeni başlangıçlarla eskilerin üzerimizde bıraktığı etkilerle kaldığımız yerden devam ediyoruz hayatımıza. Geçen yılda sahip olduğumuz olaylara ne şekilde tepki verdik, nasıl dersler çıkardık, hangi hatalar hangi eylem sonunda gerçekleşti hepsine tanıklık ettik ve yön belirledik...
Milletimiz ve toplumumuz adına da zor bir yıldı 2017. Daha ilk saatlerinde başlayan terör saldırısı bunun en önemli kanıtıydı şüphesiz 2017 zor geçecekti 16 Nisan referandum seçimleri öncesi ülke birçok tartışmalara, fikir ayrılıklarına, evet-hayır polemiklerine uzun süre yer vermişti gündeminde. Düşüncelerini açıkça söyleyen milletvekilleri tartışmaları çok kez çıktı karşımıza. Gün gelip seçim sonuçlandığında ülkenin yarısından biraz fazla evet oylarının üstünlüğü başka bir rejime geçişin anahtarı olmuştu. Bu sonuçlar bir taraf için kazançken diğer taraflar için yenilgi olmadı. 15 Haziran’da Ankara’da başlatılan adalet yürüyüşü 9 Temmuz’da İstanbul’da son buldu. Çok eleştirilere maruz kalsa da destekleyen insan sayısı küçümsenmeyecek kadar fazlaydı. Gündemde de yerini aldı. Yepyeni bir partiyle yeni bir kurtuluşun simgesi olacağına inanan insanlar da vardı bu yıl. Siyasi geçmişi gelecekte kendilerine avantajlar getirecek umuduyla yola çıkan siyasilerde gündemden hiç eksilmediler. İnançları ve başarıları da günden güne konuşulan bir olgu haline geldi. Azimleri de takdire değerdi.
Siyasette olduğu kadar ölümleriyle de çok konuşuldu bu yıl. " Siyahına yeşil ol" kampanyası ile Sakaryaspor taraftarları ve çevre illerin katılımıyla başlatılan ama istenilen sonuca ulaşamadan hayata tutunamayan Eymen Bebek mesela onun siyahı hep siyah kaldı...
Gencecik bedeniyle ülkemiz uğruna şehit verdiğimiz Eren'imizi de unutmayalım. Onun en çok istediği şeydi " İYİ Kİ VARSIN EREN " diyenlerinin olması ve öyle de oldu. Milyonlarca insan onun ölümünden sonra hep bunu söylediler " İyi ki varsın EREN" dediler...
Her ölüm acıdır tabi ki; ama suçu yalnızca uykuya dalmak olan küçücük bir bedenin hayattan kopuşu kadar değil. Bir serviste unutulan ve fark edildiğinde artık çok geç kalınmış olan ihmalkarlıklar dizesi. Vicdanların sorgulanması gereken küçük ALPEREN...
Dedik ya her ölüm acıdır aslında. Bazen bir sokakta, bazen okul servisinde, bazen kör bir kurşunda, bazen hiç tanımadığımız bazen de en sevdiğimizin avuçlarında.
Yılın son haftalarına geldiğimizde Kudüs ün İsrail e başkent olarak verildiğini açıklayan ve dünyaca büyük tepki alan Trump'ı konuşarak geçti.128 ülke ABD’nin tehditlerine boyun eğmedi. BM üyesi ülkeler Trump’ın Kudüs kararını yasadışı sayan tasarıyı kabul etti. Şüphesiz ki 2017’nin en önemli dünya sorunu bu oldu.
Görüldüğü gibi 2017 umut yılı değildi. Dünyada da kendi içimizde de hep bir kaos içinde geçti. Eksilen vicdanlar, tükenen insanlıklar, günden güne barıştan uzaklaşan yarınlar ve iyiyi arayan umutlar....
Her doğan gün yeni bir başlangıcın müjdecisidir. Ve müjdeler tamda umutların bitti denildiği yerde gelir. 2018’de hayal ettiğimiz her şey yılın sonunda birer anı olarak kalması dileğiyle.