Sakarya Ticaret Borsası (STB)Başkanı Adem Sarı; tarım okulu, lisanslı depoculuk, kovid-19 salgını sürecinde tarım sektörü ve salgın sonrası yeni dünyada tarımın önemi konularını gazetemize değerlendirdi. Başkan Sarı, salgınla birlikte birçok sektörün tarıma önem vermeye başladığını vurguladı.
“TARIM HER ZAMAN ÖNEMLİ”
Tarımın her zaman önemli olduğunu fakat bu önemin yeni farkına varıldığını söyleyen Sarı, “Uzaya da çıksanız tarım olmadan çıkamazsınız, tarım bu kadar önemlidir. Sakarya’da tarımın önemini yıllardır gündemde tutmaya çalıştık. Tarım arazilerinin kıymeti bilindi. Profesyonel anlamda tarıma yönelenleri görüyor ve duyuyoruz. İnsanlığın varoluşundan bu yana dönem dönem dünyada, kovid-19 gibi salgınlar meydana gelmiştir. Bu salgınlardan sonra, bütün dünyadaki ülkelerin ekonomik, sosyal ve ticari yapıları tamamen değişiyor” dedi.
ŞEHİRDEN KÖYE GÖÇ
Pandeminin çıkışının tarım olduğunu vurgulayan Sarı, “Örneğin, İstanbul’da yaşayan kişiler dışarıya çıkamadı. Kırsal kesimde yaşayanlar ise; bağ, bahçesi olduğu için salgın sürecince vaktini tarımla geçirdi. Kovid-19 salgını sürecinde şehirden kırsal alanlara göç oldu. İnsanlar artık doğaya gitmek istiyor, özellikle sosyal medyadan bunu görebiliriz. Huzur, doğadır. Doğa ise; tarım, orman, ağaç ve bitkidir. Pandemi sürecini hepimiz yaşadık. Tarımın ne kadar önemli ve ihtiyaç olduğunu hepimiz yaşayarak gördük” diye konuştu.
YETKİLİLERE SESLENDİ
Başkan Sarı milletvekillerine, belediye başkanlarına ve devlete seslenerek, tarım alanlarının önceliğine dikkat çekti. Sarı, “Son 20 yılda Sakarya’da, Geyve ilçesi büyüklüğünde (yüz ölçümü olarak) tarım arazisini kaybetmişiz. Sakarya, tarım ve hayvancılıkta arazi yapısı olarak çok verimli bir yere sahiptir. Tarımda öndeydik fakat biraz gerilerde kaldık. En azından bundan sonraki süreçte tarım arazilerinin üzerine betonlaşmanın yapılmaması gerektiğini düşünüyorum. Tarıma sahip çıkılmalı. Devletin yapacağı planda önceliğinin tarım olması gerektiğini belirtmek istiyorum” şeklinde konuştu.
“ANADOLU’DA ARTIŞ VAR”
Son zamanlarda salgında artışın Anadolu’da görüldüğünü hatırlatan Sarı, “Devletimiz köylerdeki yaşam alanı ve tarım üzerine acil plan yapmalı. Şehirden köye göç olursa, insanlar geldikleri gibi istedikleri evi yapacaklar ve çarpık yapılaşma ortaya çıkacak. Devletin her türlü imkanı var. Şimdiden planlar yapılmalı. İnsanları tarıma teşvik etmeliyiz. Birçok ülkenin temelinde gelişmiş tarım ekonomisi vardır. Türkiye’nin toprak ve arazi yapısı çok verimlidir. Sadece kendimize yetmemekle birlikte dış ihracatımızı da geliştirmemiz gerekir” dedi.
1980 SONRASI TARIM
Türkiye’de, 1980’den sonra tarım sorunlarının gündeme gelmeye başladığını vurgulayan Sarı, “Kökten çözüm amaçlı, nitelikli eleman yetiştirmek adına tarım okulu projesi hazırladık. Temel amaçlarımızdan biri nitelikli tarım uzmanı yetiştirmek. Yatılı olarak ortaokuldan üniversiteye giriş dönemine kadar kalıcı olacak projenin içinde birden fazla yabancı dil öğrenme dersleri de var. Bu projeyi hazırlarken, köy enstitülerinden de esinlendik. Hazırlamış olduğumuz proje, günümüz teknolojine tam uyarlı bir şekilde planlanmıştır. Projemizi, köy enstitüsüne göre daha gelişmiş, daha modernleşmiş ve çağımıza uygun yenilenmiş şekilde düşünüyoruz. Alancuma mevkiinde kullanım hakkını aldık fakat şu anda önceliğimiz lisanslı depoculuk. Lisanslı depoculukta, pandemi öncesi ihale aşamasına geçilmişti. Salgın olunca, meclisler ertelendi. Geçtiğimiz günlerde gerçekleşen meclis toplantısında madde kabul edildi. Hazırlıklarımızı yaptık. En kısa zamanda kazmayı vuracağız” ifadelerini kullandı.
Sakarya Yenihaber Gazetesi