Sakarya Roman Dernekleri Başkanı Orhan Tanyel, Gelecek Partisi İl Başkanlığı görevine 23 Ocak da başlayan Ender Serbes’i Erenler ilçesinde Gülşen’i Kültür Derneğinde misafir etti. Burada bir gurup Roman vatandaşlara hitap eden Serbes, partinin kuruluş amacı ve il yapılanması hakkında bilgi verdi.
Dernek başkanı Orhan Tanyel, yeni kurulan her partinin Türkiye için bir kazanım olduğunu, Roman’lar olarak siyaset arenasında artık çok sık duydukları Gelecek Partisi’nin Türkiye için hayırlı olması dileğinde bulundu. Tanyel, Gelecek Partisi’nin fikirlerini de yetkili bir ağızdan dinlemek için il başkanı Ender Serbes’i ağırladıklarını vurguladı.
Serbes ise; Siyaseti insanlara faydalı olmak için bir araç olarak gördüklerini ifade eden Serbes, bunu yaparken de şeffaflığın, liyakat ve ilkeli siyasetin, fiilen uygulandığı yeni bir siyasi hareketi Türkiye’ye kazandırmak istediklerini dile getirdi.
TOPLUMUN BÜTÜN KESİMLERİ TEMSİL EDİLDİ
Gelecek Partisi’nin 154 kişiden oluşan kurucular listesi olduğunu hatırlatan Serbes, liste de Ermeni, Rum, Süryani, Alevi, Balkan, Kafkas, Roman vb… birçok kesimden gönüllülerin bir araya gelerek oluştuğunu belirtti. Gelecek Partisi’nin siyasi yol haritası olan Programı’nın parti kurucuları tarafından ortak akıl ve istişare ile sıfırdan kaleme alındığını, değişen ve gelişen Türkiye’mizin güncel beklentileri ve ihtiyaçlarını karşılayan çözümler sunduğunu anlatan Serbes, herkes tarafından kolayca anlaşılsın diye de parti programını seslendirttiklerini ve sosyal medya üzerinden paylaştıklarını dile getirdi.
İL VE İLÇE YÖNETİMİNDE DE TOPLUMUN TÜM KESİMLERİ TEMSİL EDİLECEK
Sakarya il ve ilçe teşkilat yapılanma çalışması konusunda bilgi veren Serbes, kurucular listesinde olduğu gibi il ve ilçe teşkilat yönetimlerinde de toplumun bütün kesimlerinden isimler yer alarak temsil edileceğini vurguladı. Serbes “Bizim hür düşünceli vicdan sahibi duyarlı insanlara ihtiyacımız var. Lider ne dersen onaylayan değil, doğruya desteğini ortaya koyacak, yanlış gördüğüne de itirazını açıkça yapabilecek hür insanlara. Bu şehirde yaşayan kültürel ve etnik yapıda ne kadar kardeşimiz varsa yönetimimizde onları da söz sahibi etmek istiyoruz. Birlikte kol kola uyum içinde çalışarak Sakarya’mıza hizmet edeceğiz.“ dedi.
YENİDEN PARLEMENTER SİSTEME DÖNÜLMELİ
Türkiye’nin bu gün çok ciddi yönetim sorunlarıyla karşı karşıya kaldığını dile getiren Serbes, ülke yönetiminin bir insanın iki dudağı arasında sıkışıp kaldığının altını çizdi. Serbes, yeniden her kesimin temsil edildiği güçlü bir parlamenter sisteme dönülmesini savunduklarını, en kısa zamanda yasama, yürütme ve yargı gibi kuvvetler ayrılığının yeniden oluşturulması gerektiğini ifade etti.
TOPLUMUN BİLİNÇLENMESİNİ İSTEMİYORLAR
Yurtdışına çıkmanın çok zorlaştığı, eğitim sisteminin nitelikli aydın bir gelecek üretemediğini ve yanlış ekonomik politikalardan dolayı halkımızın zor günler geçirdiğinin altını çizen Serbes şöyle onuştu: “Toplum bilinçlenmesin ki, gelişmesin ki kolaylıkla maniple edilebilsin. Bu bakış açısı maalesef birilerinin işine geliyor. Sayın Genel Başkanımız Ahmet Davutoğlu, Başbakanlığının son döneminde Avrupa’ya vizesiz seyahat anlaşmasını nerdeyse tamamlanmıştı. Bunlar hep fesh edildi. Adeta halkımız gezip görüp kıyaslamasın, ufku açılmasın diye bu anlaşmalar unutturuldu. Türkiye’nin kaybedecek vakti yok. Hızlı bir şekilde eğitim sisteminin verimli, kalıcı bir sistem üzere yapılanması ve ekonomik istikrarı gerektirecek düzenlemelerin işleme sokulması gerekmektedir, dedi.
NİÇİN DAVUTOĞLU’NUN PARTİSİ
Serbes, Genel Başkanları Ahmet Davutdoğlu’nun, Başbakanlığı döneminde güçle imtihanını kaybetmediğini, ailesine ve çevresine dünyalık kazandırmak adına hiç bir mücadelesi olmadığına işaret etti.
Davutoğlu’nun yine Başbakan iken Türkiye’nin önünü açacak, kamu malı istismarını engelleyecek Şeffaflık Yasası’nı çıkarmasının da engellendiğini hatırlatan Serbes “Çok önemli bir yasa idi. Seçilen insanlar kamu imkanlarını suistimal edemesin diye bu yasa çıkarılacaktı. Ancak önüne geçildi. Sayın Genel Başkanımız Ahmet Davutoğlu istişare ile karar alıyor. Bu günkü tarzda bir lider değil. ‘Dediğim dedik çaldığım düdük’ anlayışı yok. Ayrıştırmıyor, kimseyi ötekileştirmiyor. Toplumun özlemini duyduğu yüksek ahlaklı bir siyaset yapısını oluşturuyor. Biz olması gereken erdemli siyaseti ortaya koyacağız. Halkımız da bunu taktir edecektir. Türkiye’nin tüm sorunlarını biliyoruz ve çözülmeyecek bir sorunda göremiyoruz.“ diye konuştu.