İsrail'in yıllardır sürdürdüğü Kudüs işgali bir kez daha şiddete evrildi. Mescid-i Aksa'ya yönelik şiddetli saldırılar Bir Haftadır devam etmekte. Yüzlerce yaralının ve onlarca Şehid'in olduğu saldırılar karşısında dünyadan yine cılız tepkiler geliyor. Ve maalesef müslüman ülkelerden gelen zayıf tepkiler de bu şiddeti durdurmaya yetmiyor.
İsrail, özellikle ABD'nin desteği ile Kudüs'ü başkent ilan ederek Filistin topraklarının tamamını işgal etme ve Mescid-i Aksa'yı yıkma hedefine bir adım daha yaklaşmıştı. Bu adımların bir sonucu olarak İsrail Başbakanı Netenyahu "Kudüs bizim başkentimiz, başkentimizde istediğimiz gibi hareket ederiz" açıklamasını yaptı.
İsrail'in bu şiddetine karşı açıklama yapmanın yetersiz olduğu daha önce yaşanmış onlarca acı tecrübeyle görülmüştür. Artık adım atma vakti gelmiş de çoktan geçmiştir.
Birleşmiş Milletler'de 29 Kasım 2012 tarihinde yapılan oylamayla Filistin'in Uluslararası Statüsü Devlet olarak onaylanmıştır. Filistin BM tarafından da tanınan ve gözlemci devlet statüsü verilmiş, bayrağı BM'de göndere çekilmiş, dünyada 150'ye yakın devlet tarafından da tanınmış bir devlettir. Filistin Devleti'dir.
İslam İşbirliği Teşkilatı ise 13 Aralık 2017 tarihinde İstanbul'da gerçekleştirdiği Liderler Zirvesin'de, Filistin Devleti'nin başkentinin İsrail tarafından işgal altında tutulan Kudüs olduğunu tüm dünyaya deklare etmiştir.
Bu iki karardan hareketle ilk olarak Türkiye, devlet olarak tanıdığı Filistin nezdindeki temsilciliğini Başkonsolosluk düzeyinden Büyükelçilik düzeyine çıkarmalıdır.
İslam İşbirliği Teşkilatı Türkiye'nin çağrısıyla acil olarak tekrar toplanmalı, Filistin Devleti'nin talebiyle, Filistin Devleti'nin başkentine yapılan saldırıları sonlandırmak üzere İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkelerin katılımıyla bir Barış Gücü oluşturulmalıdır.
Bu adımın atılmasını başta ABD ve İsrail olmak üzere engellemeye çalışacak devletlere karşı da Uluslararası Hukuk sonuna kadar zorlanmalıdır.
Kudüs bizimdir, Mescid-i Aksa bizimdir, burada dökülen kan bizim kanımızdır, verilen canlar bizim canımızdır.
Kudüs bizim ayrılmaz bir parçamız, izzet ve şerefimizdir.
Korumak ve geleceğe taşımak, İsrail'in barbarlığını durdurmak ancak Türkiye'nin liderliği ile mümkündür.
Bunu bugün yapacak kimse olmayacaksa, Allah'ın izniyle yarın Yeniden Refah Partili Milli Görüşçüler olarak biz yapacağız.
Faruk Özgür
Yeniden Refah Partisi
Hendek İlçe Başkanı