MHP Hendek İlçe Başkanı Burhan Namlı Ekim ayı belediye
meclis gündem maddelerini değerlendirdi.
“19 Ekim Muhtarlar günü vesilesiyle tüm Muhtarlarımızın gününü tebrik ediyor, görevlerinde başarılar diliyoruz.”
“Ekim ayına
değer katan 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı nedeniyle Milletimizin Cumhuriyet
Bayramını kutluyor ve Ulu Önder Atatürk ve silah arkadaşlarını rahmet ve
minnetle yadediyoruz. Ruhları şad, mekanları cennet olsun.”
Kıymetli Hendekliler Ekim ayı meclis5gündemi değerlendirme açıklaması ile sizlerin huzurunda olmaktan kıvanç duyuyoruz.
2. Madde : 2025 yılı Belediye bütçesi ile ilgili hazırlanan Plan ve Bütçe Komisyonu raporunun görüşülmesi
3. Madde : 2025 yılı Belediye ücret tarifesi ile ilgili hazırlanan Plan be Bütçe komisyon raporunun görüşülmesi;
Ekim ayı Meclis gündeminin ilk 3 maddesi eylül ayı meclis toplantısında değerlendirilmiş, detayların görüşülmesi Plan ve Bütçe komisyonuna sevk edilmişti. Her 3 madde ile ilgili komisyon raporları incelendiğinde komisyon üyeleri tarafından oy birliği ile karar alındığı için komisyondan geldiği gibi meclis gündeminden geçmesine evet dedik.
Eylül ayı meclis toplantısında gündeme alınan Yukarıçalıca ve Kargalıhanbaba mahallelerimizin sınır değişikliği talebi ilgili mahalle muhtarlarımızın onayları ile mecliste görüşülüp İmar ve Bayındırlık komisyonuna sevk edilmişti. İmar ve Bayındırlık komisyonunca hazırlanan komisyon raporları incelendiğinde komisyon üyelerinin oy birliği ile karar aldığı, grubumuz tarafından uyun bulunduğu için komisyondan geldiği gibi meclisten geçmesine evet dedik.
Eylül ayı
meclis görüşmelerinde gündeme gelen, detayların netleştirilmesi için İmar ve
Bayındırlık komisyonuna sevk edilen itirazın komisyon üyelerimiz tarafından
değerlendirilerek oy birliği ile almış oldukları kısmi revizyon kararına lehte
oy kullandık.
İlk gün neyi savunuyorsak bugünde onu savunuyoruz. Hali hazırda kullanılan Türkay A.Ş.’nin pasife alınarak 12 eylül 2024 tarihinde kurulan şirketin hibe yolu ile 16 eylül 2024 belediye geçmesine, üzerinden işlemlerin yürütülmesine karşı çıktık. Bu hamlenin belediye ile ticareti olan firmaların mağdur edilmesi anlamına geldiğini, Hatta bu izlenen yolun yanlış örnek teşkil edeceğini, her sıkışıklıkta yeni bir şirket kurulmasının yanlış olduğunu savunduk, savunmayada devam edeceğiz. TÜRKAY A.Ş.’de varsa bir yanlış, kurumun değil yapanların cezalandırılmasının gerektiğini savunduk, Bu nedenle yeni kurulan şirketin hiçbir faaliyetine destek vermeyeceğimizi beyan eder, Sıkılmadan okuyacağınıza inanarak benzer durumu anlatan bu yazıyı bilgilerinize sunarım…
“ Türkiye Cumhuriyeti hudutlarındaki bir şehrin, ilçenin veya yani aynı bölgede yaşamakta olanların mahalli müşterek gereksinimlerini karşılamak gibi kamusal hizmetlere bakmak için o yörede yaşan kişilerce seçilen Belediyelerimizde karar verici organı olan Belediye meclisince, 5216 sayılı kanunun 26. maddesi, 5393 sayılı kanunun 70. maddesi, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ve 696 sayılı KHK’ye göre Türk Ticaret Kanuna tabi ortaklık kurulmasına karar vermesi, 4046 sayılı kanunun 26 maddesine istinaden Cumhurbaşkanlığından izin alınması ayrıca Türk Ticaret kanununda öngörülen diğer işlemlerin gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Bu işlemler yerine getirilmeden belediyeler tarafından ticari amaçla faaliyette bulunmak üzere ticari kuruluşlar kurulması, mevcut veya kurulacak şirketlere sermaye katılımında bulunması mümkün değildir.
Danıştay ve
Sayıştay kararları bedelsiz şirket edinimi konusunda neler demiş, bedelsiz
şirket ediminin yasal olup olmadığını ayrıca bedelsiz şirket ediniminin merkezi
idarenin vesayet denetiminden kaçınma işlemi olup/olmadığı hususlarını
inceleyelim.
Sayıştay Başkanlığı’nın İstanbul Beşiktaş Belediye Başkanlığı 2020 yılı denetim raporunda “ Boğazkent Kentsel Yapı İmar ve İnşaat AŞ zorunlu sermeye tutarı konularak kurulmuş ve kuruluşundan iki gün sonra hibe yoluyla İdareye devredilmiştir. 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun’un “Mahalli İdarelerde Özelleştirme Uygulamaları” başlıklı 26’ncı maddesinin dördüncü fıkrasında; “Belediyeler ve diğer mahalli idareler ile bunların kurdukları birlikler tarafından ticari amaçla faaliyette bulunmak üzere ticari kuruluşlar kurulması, mevcut veya kurulacak şirketlere sermaye katılımında bulunması, Cumhurbaşkanının iznine tabidir.” Hükmü tesis edilmiştir. Söz konusu hükümde 02.07.2018 tarihli ve 703 sayılı KHK’nin 85’inci maddesiyle “Cumhurbaşkanının iznine tabidir.” şeklinde değiştirilmiş olup eski haliyle “Bakanlar Kurulunun iznine tabidir.” Belediye şirketlerinin kurulması ve sermaye katılımında bulunmalarını düzenleyen 21.04.2008 tarih ve 11273 sayılı İçişleri Bakanlığı Genelgesi (2008/31) ile hibe yoluyla şirket edinilmesi durumu da bu kapsamda değerlendirilmiş olmasına karşın Danıştay 8. Dairesinin 24.09.2008 tarihli ve 2008/4976 sayılı kararında; “4046 sayılı yasanın 26. maddesi ile merkezi idareye verilen izin yetkisi sadece şirketin kurulması veya sermayesinin koyulması aşamasıyla sınırlı olduğu, dolayısıyla daha sonra piyasa koşullarında ve Ticaret Yasası hükümlerine göre faaliyet gösterecek olan şirketlerin bedelsiz şirket edinimi için İçişleri Bakanlığı kanalıyla Bakanlar Kurulundan izin almaları gerekmediği ve bu nedenle yasada yer almayan bir durumu izne tabi tutulan genelgede hukuka uyarlık bulunduğu belirterek, genelge hakkında yürütmenin durdurulmasına karar verilmiştir. İçişleri Bakanlığı bu karara itiraz etmiş fakat Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu da (2008/1403) nolu itirazı reddetmiştir. Ve daha sonra Danıştay 8 inci Dairesinin 05.03.2010 tarihli ve E.2008/4976, K.2010/1108 sayılı Kararında; bedelsiz veya hibe yoluyla şirket edinilmesiyle ilgili olarak herhangi bir sınırlama olmadığı ve idarenin yargı kararlarına uymasının yasal bir zorunluluk olduğundan bahisle, il özel idareleri ve belediyelerin kurulmuş veya kurulacak şirketlere bedelsiz olarak pay verilmek suretiyle hissedar olmaları veya mevcut bir şirketin hibe yoluyla tüm mal varlığı ile bedelsiz olarak devralınması halinde 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanunun 26’ ncı maddesine göre Bakanlar Kurulu izni alınmasına gerek olmadığı,…” yönünde karar verilmiştir.
İdarenin iş ve işlemleri üzerinde yapılan incelemeler esnasında; 31.08.2020 tarihinde Boğazkent Kentsel Yapı İmar ve İnşaat AŞ olarak tescil edilen, 50.000,00 TL sermaye ile kurulan ve kuruluş amacı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yer alan haliyle; “Planlı ve sağlıklı kentleşmenin gerçekleşmesi, ucuz ve sağlıklı konut yapımı amacı ile toplu konut konularında projelendirme ve taahhütte bulunmak, şehir plancılığı ve kentleşmenin getirdiği her türlü konuda etüt projelendirme, müşavirlik taahhüt hizmetlerini doğrudan veya bilvasıta verme, sağlıklı kentleşme ile ülkenin sosyo-ekonomik inkişafına yararlı olacak yatırımları gerçekleştirmek veya bunlara aracılık etmek şirketin amacını oluşturmaktadır.” olan Şirket, 02.09.2020 tarihinde yani kurulduktan iki gün sonra Belediye Başkanlığına verilen dilekçe ile İdareye devredilmek istenmiştir. Dilekçede şirket kurucusu ve sahibi, kısaca İdarenin Covid-19 salgını ile mücadelesi ve önümüzdeki sürecin daha rahat atatılabilmesi, hizmetlerin aksatılmadan yürütülmesi için böyle bir hibe yapmak istediğini belirtmiştir. 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 18’inci maddesi gereği şartlı bağışları kabul etmek belediye meclisinin görev ve yetkileri arasında yer almakta, mezkûr Kanun’un 38’inci maddesi gereği ise şartsız bağışları kabul etmek belediye başkanının görev ve yetkileri arasında yer almaktadır. Söz konusu hibe (bağış) şartsız olmasına karşın belediye meclisinde görüşülmesini yararlı olacağı düşüncesiyle, 06.11.2020 tarihinde belediye meclisinde görüşülmüş ve 2020/82 Karar Numarası ile Boğazkent Kentsel Yapı İmar ve İnşaat AŞ’ye ilişkin yapılan bağışın kabulüne, şirketin devir işlemleri de dâhil olmak üzere, genel kurulunda belediyeyi temsil etmek, yönetim kurulunda belediyeyi temsil edecek kişi veya kişileri belirlemek ve İstanbul Sicil Müdürlüğünde gerekli diğer tüm iş ve işlemleri yürütmek üzere belediye başkanının yetkilendirilmesine ilişkin oyçokluğu ile karar alınmıştır. Yukarıda ortaya konulan mevzuat hükümleri ve değerlendirmeler doğrultusunda; belediyeler tarafından şirket kurulması, mevcut veya kurulacak şirketlere sermaye katılımında bulunması, Cumhurbaşkanının iznine tabidir. Hibe yoluyla şirket devirlerinde ise Cumhurbaşkanının iznine gerek duyulmamaktadır. Ayrıca Danıştay 8. Dairesi tarafından verilen kararda piyasa koşullarında ve Ticaret Kanunu hükümlerine göre faaliyet gösterecek olan şirketlerin bedelsiz ediniminin Bakanlar Kurulu iznine (Cumhurbaşkanı iznine) tabi olmadığı belirtilmektedir. Ancak piyasa koşulları çerçevesinde ticari faaliyette bulunmayan sadece Kanun’da öngörülen zorunlu sermaye tutarından başka mal varlığı bulunmayan ve kuruluşundan kısa bir süre (2 gün) sonra belediyeye hibe yoluyla devredilmek istenen şirket için aynı durum söz konusu değildir. Şirketin hibe yoluyla devredilmesi ve devralınması yönündeki işlemlerin ticari ve iktisadi hayatın olağan işleyiş ve akışına uygun olup olmadığı irdelenerek hibe yoluyla devralma işleminin Cumhurbaşkanı iznine tabi olup olmadığı değerlendirilmelidir. Danıştay kararı doğrultusunda, yapılan şirket devrinin hibe yoluyla alınması ticari hayatın gerekliliğine uygun olması durumunda Bakanlar Kurulu (Cumhurbaşkanı) izni alınmamalıdır. Ancak yapılan şirket devrinin mahalli idareler tarafından hibe alma yoluyla gerçekleştirilmesi işlemi Cumhurbaşkanı izninden kaçınmaya yönelik bir işlem olarak gerçekleştirilmesi halinde aynı durum söz konusu olmayacaktır. Bu durum 4046 sayılı Kanun’un 26’ncı maddesinin uygulanabilirliğini de ortadan kaldırmaktadır. Söz konusu tespit sonrasında İdare tarafından; bulguda belirtilen uygulamada yasal düzenlemelere ve Danıştayın yerleşik içtihatlarına uygun olarak hareket edildiği, bağış talebinin 5393 sayılı Kanun'un 18'nci maddesi kapsamında Belediye Meclisi tarafından da görüşülerek uygun bulunduğu ve Başkanlık Makamı tarafından onaylandığı, merkezi idareye tanınan izin yetkisinin, sadece şirket kurulması ve kurulacak şirketlere sermaye katılımında bulunulması hallerinde söz konusu olduğu, Danıştay 8. Dairesinin 05.03.2010 tarihli ve 2008/4976 E. 2010/1108 K. sayılı Kararı’nda bu durumun ortaya konulduğu, bu karar doğrultusunda 01.04.2008 tarihli ve 2008/31 sayılı İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü Genelgesi'nin de iptal edildiği ifade edilmiştir. Bulguda belirtildiği üzere, Danıştay 8. Dairesinin ilgili Kararı ile 2008/31 sayılı İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü Genelge’si iptal edilmiştir. Söz konusu Karar ile belediyelerin hibe yolu ile şirket edinmesinin önünde hukuken bir engel yokmuş gibi görünmekte ise de; ilgili karar irdelendiğinde Danıştay, belediye şirketlerinin hibe yolu ile şirket edinmesi yönünden Genelge’nin iptaline karar vermiştir. Diğer bir deyişle, belediyelerin hibe yolu ile şirket kurması özü itibari ile bulguda yazıldığı üzere 4046 sayılı Kanunun 26'ıncı maddesinde belirtilen usule tabi olması gereken bir husustur. Danıştay Kararı’nı, belediyelerin hibe yolu ile şirket ediminin Cumhurbaşkanı iznine tabi olmadığı şeklinde yorumlamak isabetli olmayacaktır. Yine, İdare tarafından Danıştay Kararı’na atıf yapılarak söz konusu durumun mevzuata uygun olduğu ifade edilse de; piyasa koşulları çerçevesinde ticari faaliyette bulunmayan sadece Kanun’da öngörülen zorunlu sermaye tutarından başka mal varlığı bulunmayan ve kuruluşundan kısa bir süre (2 gün) sonra Belediyeye hibe yoluyla devredilmek istenen şirket için aynı durumun söz konusu olmadığı değerlendirilmektedir. Şirketin hibe yoluyla devredilmesi ve devralınması yönündeki işlemlerin ticari ve iktisadi hayatın olağan işleyiş ve akışına uygun olup olmadığı irdelenerek hibe yoluyla devralma işleminin Cumhurbaşkanı iznine tabi olup olmadığı ortaya konulmalıdır. Danıştay Kararı doğrultusunda, yapılan şirket devrinin hibe yoluyla alınması ticari hayatın gerekliliğine uygun olması durumunda Bakanlar Kurulu (Cumhurbaşkanı) izni aranmamalıdır. Yapılan şirket devrinin mahalli idareler tarafından hibe alma yoluyla gerçekleştirilmesi işlemi Cumhurbaşkanı izninden kaçınmaya yönelik bir işlem olarak gerçekleştirilmesi halinde, “izin almama” durumu olmayacaktır. İdarenin uygulaması, 4046 sayılı Kanun’un 26’ncı maddesinin uygulanabilirliğini de ortadan kaldırmaktadır. Sonuç olarak, zorunlu sermeye tutarı konularak kurulan ve kuruluşundan iki gün sonra devredilmek istenen şirketin, 4046 sayılı Kanun’un 26’ncı maddesinden kaçınılarak ve mezkûr Kanun’un amacına aykırı bir şekilde bağış alındığı değerlendirilmiştir.” denilmektedir.
Danıştay Başkanlığı, 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanunun 26’ncı maddesinde yer almayan bedelsiz şirket ediniminin Cumhurbaşkanının izninin alınmaması gerektiği kararını vermiş olsa da Sayıştay yapmış olduğu denetimlerde, piyasa koşulları çerçevesinde sermaye tutarından başka mal varlığı bulunmayan ve kuruluşundan kısa bir süre sonra belediyeye hibe yoluyla devredilen şirketlerin mezkûr Kanun’un amacına uymadığını belirtmektedir.
Belediye
envanterine çeşitli yollarla ( hibe, satınalma vb. ) yeni katılan araçların,
belediye hizmetlerinde kullanılabilmesi için her belediye tarafından uygulanan
bir prosedür olması nedeniyle kamu yararı kararının alınması için destek
verdik.
Kadastro
Müdürlüğünün talebi üzerine ilgili köylerde yapılacak olan kadastro çalışmaları
için her köyden 6 kişi olacak şekilde bilirkişi isimleri talep edilmiştir.
Mahalle muhtarları tarafından belirlenecek kişilerin görev alabilmesi için
belediye meclis kararı alınması gerektiğinden kadastro çalışmalarının
yapılabilmesi için bu maddeye evet oyu verdik.
9. Madde : Belediye Başkanlığımız ve Belediye İştiraklerimiz olan TÜRKAY Hendek Yatırım Planlama ve Hizmet A.Ş. ile HENPAŞ Kurumsal Hizmetler ve Danışmanlık A.Ş.’nin ilgili bankalarda kamu hizmeti hesaplarına kamu yararı kararının alınmasının görüşülmesi ,
Yıllardır
hizmet veren Türkay A.Ş’nin mevcut banka hesaplarının kullanılmasında kamu
yararı kararı alınmış olmalı ki, bunca yıldır aksatmadan hizmet
verebilmektedir. Bu madde aslında bir itiraf gibi. Mahalli idareleri seçimleri
sonrası izlenen yolun yanlış olduğunu, öfkeyle kalkanın zararla oturduğunu bu
maddeden gayet net anlayabiliriz. Yeni şirket Henpaş Kurumsal Hizmetler ve
Danışmanlık A.Ş. hakkındaki tavrımız net olduğu için bizler MHP Grubu olarak bu
madde hayır oyu verdik.
10. Madde : Hendek Belediyesi iktisadi teşebbüsüne Belediyemiz adına işletme ve iştirakler Müdürü Abdullah ÇAKMAK’ın temsilci olarak atanması ve sermayesinin 15.000.000,00 TL olarak belirlenmesinin görüşülmesi.
-
Alınacak olan hizmet araçlarının KDV
istisnasından faydalanabilmesi için belediyemize bağlı bu iktisadi teşebbüsün
ticaret sicilinde onaylanması için bu işlemin yapılması gerektiğinden.
- Bu teşebbüs ticari amaçlı değil, Belediye ve Devlet kurumlarında resmi işlerin yürütülebilmesi için faaliyet göstereceğinden.
Sevgili Hendekliler, Ekim ayı meclisinde yapılan bir yanlışa dikkat çekmeden geçemeyeceğim. Malumunuz üzere Mahalli idareler seçimi sonrası yapılan ilk meclis toplantısında, yapılan oylamalar sonucunda komisyonlar, meclis başkanvekillikleri, katip üye vb. seçimleri yapılmış ve belediye resmi hesabından aldığım ekran görüntüsünüde ekte sizlerle paylaşıyorum.
BİR ÇİFT LAFIMDA CHP MECLİS ÜYELERİNE
Sevgili CHP Meclis üyesi kardeşlerime espirili bir yaklaşımla; Ülke genelinde yanlışa da, doğruya da yaptığınız muhalefete ilçemiz adına hasret kaldık, bilin istedim.
Son olarak “Bu ayki Meclis
Değerlendirmemizi Bölgesel Amatör Ligde 2024-2025 sezonunun ilk maçına çıkacak
Hendeksporuma başarılar diliyorum. Mavi Siyah sevdamıza hizmet etmiş herkes
değerlidir. Yapmış olduğunuz açıklamalr ile Hendeksporu ve Hendeksporluları
üzmeyin. Yolun sonu ProfesyonelLİG, 3. Lig olsun. Tüm Hendekli Hemşehrilerimi
Hendeksporumuzun ilimizin bir diğer takımı Sapanca Gençlikspor ile oynayacağı
maçına davet ediyorum. Ben sizleri tribünde bekliyor olacağım.