Hendek Dikmen Mahallesinde yaşayan Emine Açıkdeniz (80), Atalarından kalma çul ve dırmaç dokuma işlemini bıkmadan ve yorulmadan devam ettiriyor.
Yöresel ismi ile Çul ve Dırmaç örme hazırlığı yapan Emine Açıkdeniz (80) Annesinden öğrenip halen boş vakitlerinde gelenek olan evlerde ve yük taşımada kullanılan çul ve dırmaçların nasıl dokuduğunu anlattı.
Çul ve Dastar
Çul ve Dırmaç dokuma işlemleri hakkında bilgiler veren Açıkdeniz, bu ipleri kazaklardan söküyor, katlıyor, kıvratıyor ve ecek ile bükerek ip haline geldikten sonra ıyıyoruz. Şu anda yaptığımız işlem çul, eskiden yünlerden yapılırdı. Yünü boyanırdı renkli renkli, ona dastar diyoruz, bu kalın olduğu için çul diyoruz. İnce olanlara dastar kalınlara çul diyoruz.
Annemden öğrendim bırakamıyorum
Bunları yerlere seriyoruz halı kilim gibi çekyat üstüne yatak üstüne atıp kullanıyoruz diyen Açıkdeniz, Atalarımızdan, dedelerimizden gelen bir gelenek. Halen zaman buldukça yapıyorum. Ben Annemden öğrendim, bir türlü bırakamıyorum halen yapıyorum. Bunu herkes bilmiyor herkes de yapamıyor anne babalarımızdan gelen geleni ve göreneğimiz diye konuştu.
Ömrüm yettiğince devam edeceğim
Şu anda yaptığı çul’un 19 kulaç olduğunu ifade eden Açıkdeniz, devamlı yaparsam 10 günde biter. Bitikten sonra kullanacağımız alana göre kesip işleyeceğiz. Kendim ve çocuklarım için bu el emeği ürünleri yapmaya devam ediyorum. Çul ve dırmaç dokuma işlemlerinin eski bir gelenek, ömrüm yettiği kadarıyla bu el işçiliğini devam ettireceğim diye konuştu.