Salgının yayılmasını engellemekte alınacak tedbirlere uymaktan geçiyor. Salgının yarattığı korku, her gün gelen ölüm ve vaka haberleri endişeyi kat ve kat arttırıyor.

Birde bu işin psikolojik etkileri var. Toplum psikolojik olarak olumsuz etkilenirken, ekonomik etkisi bu işin cabası oldu. Sokakta görülüyor ki salgın ve geçim derdi vatandaşı çok yordu. Devletimiz çok büyük, çok güçlü elbette bu zor dönem bitecek. Devletimiz milletimizle bu işin üstesinden gelecek.

Böyle bir dönemde esnafımızın öneminin bir kez daha anlaşıldığını, hatta esnafımıza önem vermemizin ne kadar zorunlu olduğunu bir kez daha gördük ve bize hatırlattı! Esnaf ve sanatkârlar ekonominin can damarıdır. Esnaf dediğimiz kesim bizim komşumuz, akrabamız, dostumuz değil mi?

Yıllardır can çekişen esnaflar, her dönem zorluklar karşısında dimdik ayakta durmasını bilmiş evine ekmek götürme derdinden başka bir gayesi olmamıştır. Vergisini ödeyen, işçi çalıştıran, SGK primi ödeyip Hendek ekonomisine katkı sağlayan esnaf bu ülkenin emniyet sibobudur.

Büyük market ve uluslararası sermaye karşısında her geçen gün eriyen esnafımız, ülkemizin geçtiği bu zor dönemde sarıldığımız, can simidimiz oldu.

Yeri geldiğinde evimizin anahtarını bıraktığımız, yeri geldiğinde borç aldığımız, yeri geldiğinde veresiye çalıştığımız bu esnafa peki vatandaş olarak ne kadar sahip çıkıyoruz?

Bir büyük markete gittiğinizde 10 kuruş çıkışmasa ürün alamazken, bizim esnafımız, “Hesaplaşırız, helal olsun” diyen kesimdir. Gün dayanışma günüyse esnafımıza da sahip çıkma günüdür.

Mahallemizde bakkal kazanırsa, manav kazanırsa, kasap kazanırsa emin olun Hendek kazanır.

Hendek’in ekonomisi kendi içinde çarka dönüşür, sıcak para burada kalır.

Hendeklilerden alışverişlerini bu zor dönem vesilesiyle kıymetini bir kez daha anladığımız esnafımızdan yapmaya davet ediyorum.

Unutmayalım esnaf kazanırsa, aslında sen de bende kazanmış oluruz.

Sorarsan gazetecilik yapıyor!

Şimdi mi aklına geldi?

Öyle bir algı peşinde ki; AKP döneminden miras kalan temel kazısını bile “Tehlike” diye Hendek Belediye Başkanı Turgut Babaoğlu’na fatura etmeye çalışıyor.

Hendek Belediyesi ile alakalı AKP döneminde ticari ilişkileri deşifre olan, matbaa işleriyle de ödüllendirildiği ortaya çıkan gazete patronu, “Son atımlık barut” misali restorasyon, kasis ve temel kazı haberleriyle adeta imaj kurtarma peşinde. 

Pinokyo ya da nam-ı diğer Çileli gazeteci, bugünlerde haberleştirme gereği duyduğu belediye hizmet binalarındaki restorasyonlar, mahallelerdeki kasis ve açık bırakılan temel kazıları için geçmişte kaç kez eleştirel haber yapmıştır? AKP dönemlerinde özellikle de Ali İnci döneminde bu tarz haberlerine rastlamak mümkün değil.

Onun derdi belli. Matbaa işi… Ya yazdıklarına gelince…Kasis, temel kazısı, restorasyon.