Basın veya iletişim özgürlüğü, ifade özgürlüğüne sıkı sıkıya bağlı bir kavramdır ve iletişim özgürlüğü Anayasanın vazgeçilmez kuralıdır. Medyaların toplumu bilgilendirme, kamuoyu oluşturma ve olayları yorumlama görevlerini yerine getirir.
Günümüzde eğitim programlarının eğitim kurumları aracılığıyla kazandırması gereken toplumsal işlevler üç başlıkta toplanabilir:
- Toplumun kültürel mirasını aktarma,
- Bireylerin toplumsallaşmasını sağlama
- Yenilikçi ve toplumun kültürünü geliştirecek bireyler yetiştirmedir.
Kültürel değerler ve normlar, bireylerin toplum içinde birbirlerine benzer davranışta bulunmalarını sağlayarak toplumun bütünlüğünün korunmasına yardımcı olur. Bunlar, bireylere toplum içinde nasıl davranılması gerektiği hakkında kullanışlı modeller sunar.
Eğitim kurumlarının, geliştirilen eğitim programları doğrultusunda; ekonominin ihtiyaç duyduğu nitelikli insan gücünü yetiştirmesi, bireyleri ilgi ve yetenekleri doğrultusunda mesleklere yönlendirmesi ve meslek sahibi olmalarını sağlaması, bilinçli üretici ve tüketiciler yetiştirmesi, özellikle eğitim düzeylerinin artırılması ile kadınlara ekonomik ve sosyal bağımsızlıklarının kazandırılması vb. gibi önemli işlevleri yerine getirme sorumlulukları vardır.
Bu bağlamda eğitimin hedefleri: Dünya uygarlığını kurma, insanlar arası barışı, mutluluğu, sevgi ve işbirliğini, tutarlı değerlerin sürekliliğini sağlamak, bilimsel yöntemi ve eleştirel düşünmeyi kullanma, demokratik yaşam biçimini işe koşma, yaşamı sürekli yeniden kurma, gelecekte yapılması düşünülen işleri planlama, hiçbir bilgiyi mutlak doğru olarak kabul etmeme, insandaki gizli güçleri keşfedip geliştirme vb. olmalıdır. Eğitimin, toplumsal, ekonomik, kültürel vb. alanların gelişmesinde ya da kalkınmasında son derecede etkili bir kurum olduğu konusunda uzlaşıldığı görülmektedir. Sonuç olarak eğitim, gerçek anlamda kaliteli ve insanın tüm değer ve kurumların üstünde bir amaç olduğu demokratik yaşam için, bireysel ve dolayısıyla da toplumsal bir gereksinmedir.
Büyük önderimiz Atatürk’ün dediği gibi “Eğitimdir ki bir ulusu ya özgür, bağımsız, şanlı, yüce bir toplum halinde yaşatır veya bir ulusu esirliğe ve sefalete terkeder.”
Ulusal değerlerden, bilimsellikten yoksun eğitim sistemi bir ülkenin hastalıklarının ana kaynağıdır. Ekonomik durumumuza, milli gelirimize, ulusal birliğimize, caddemize, parkımıza, ormanımıza, hapishanemize... baktığımızda eğitimdeki başarımızı (!) açıkça görürüz.
Pandemi sürecini yaşadığımız şu günlerde kendi iç dünyamızda, sorgulama, merak etme muhasebe süreçleri yaşıyoruz. Genelden yerele, meselemizi indirgediğimizde İlçemizde mevcut eğitim karnesinin başarılı veya başarısız olduğunun değerlendirmesinin yapılabilmesi için aşağıdaki soruların cevapları kamuoyun merak konusu:
-Sokakta, caddede, sosyal ve siyasal kulislerde eğitim konusu kaçıncı sırada?
-Sakarya genelinde Bakanlığın yaptığı deneme sınavlarında başarı yüzdesi nedir?
-Son 10 yılda eğitimden spora, kültürden sanata ulusal düzeyde öğrencimiz var mı?
-Üniversite sınavlarında devlet okullarından ilk 10 bine giren kaç öğrencimiz olmuştur?
-Eğitimin asli görevi, sadece sınavlara hazırlamak ve diploma vermek mi?
- Eğitimden amaç çocuklarımızın yetişmesi ise neden her adım bir algı operasyonuna kurban gidiyor?
- Gençlerimizin ülkesini bırakıp yurtdışında yaşama isteklerinin nasıl önüne geçilecek?
- Sistemin beyin göçünü önleme gibi bir derdi var mı?
- Akademik ve mesleki tam yetiştirilmeyen gençlerin gelecek kaygısı nasıl giderilecek?
- Sınavlara hazırlıktan ibaret bir eğitim hem ahlaki hem davranış açıdan çöküşe götürdüğü ne zaman görülecek?
- Her yerde bilinçsizce açılan üniversitelerden yığınla mezun olanların acıklı durumları görülecek mi?
- Yükseköğretimden mezun olmanın bir işe yaramadığını gören gençlerin iç çöküşe, umutsuzluğa doğru ilerlemeleri ve bunun ülkeye verdiği zararlar hesap ediliyor mu?
- Bilinçsiz ebeveynin elinde büyüyen çocukların gelecekteki davranışları ne getirecek?
- Her düzeydeki öğrencilerin yüzde 80’nin kahvaltı bile yaptırılmadan okula gönderilmesi ile ilgili Bakanlık ne düşünüyor?
…..gibi onlarca soru varken tek derdimiz yukarıdan gelen emirler, Eba tıklanma oranları, dünyada uzaktan eğitimde 1 numara olmamızın bir kucak rakamla ispat edilmeye çalışılması…vs.
Kullanmadığınız eldivenin tekini kaybederseniz onu aramaz ve ona üzülmezsiniz.
Duyarlı ve uyanık olmanın tam da zamanı…