Belediyenin çalışmalarını değerlendirmek bir yana özellikle son zamanlarda dikkat çeken gelişmelere şahit oluyoruz. Babaoğlu’nun MHP’ye geçişinin yani Hendek Belediyesinin Cumhur İttifakının bir belediyesi olması birilerini çok rahatsız etmiş gibi görünüyor. Siyasi tahminler bunu adaylık hayali taşıyanların Babaoğlu’nu şimdiden rakip görmesine bağlıyor. Öyle ki Babaoğlu ne yapsa olumsuz bir haber yapmak için fırsat kollandığı, eften püften konularla yıpratma çabası içinde olunduğu, birilerinin değirmenine su taşındığı görülüyor. Hiçbir şey yokken bir şeyler varmış gibi kaos yaratma peşinde olanlar var. Hendek yıllardır birilerinin çıkar amacı taşıması nedeniyle bu kaos yaratma peşinde olanlardan çok çekti.
Konumuza gelirsek, billboardların efendisinin Hendek Belediyesini hedef aldığını görüyoruz. Uzaktan baktığınız bir anda gazetecilik aşkının, ibadetinin depreştiğini görürsünüz. Ama bu işin perde arkasında neler var, neden böyle bunu iyi analiz etmek gerekiyor. Hendekliyi okurken güldüren bu haberlerin yapılması ve 360 derecelik dönüşün nedenini aslında bilmeyende yok. Bundan 4-5 ay öncesine kadar Hendek Belediye Başkanı Turgut Babaoğlu’nu yere göğe sığdıramayan pinokyo, baskı işini bir uç noktaya taşıyarak sözde medya gücüyle baskı oluşturmaya çalışıyor. İş verirsen kralsın, aslansın. İş vermezsen senden kötüsü yok. Hatta ona iş vermiyorsan öküz altında buzağı arar gibi, komisyonculuk gibi alçakça sözler bile duyabilirsiniz. Çok normal çünkü kişi herkesi kendi gibi bilirmiş atasözü her şeyi kısaca anlatıyor.
Biz bu filmi daha öncede izlemiştik. Belediyede kendine sağladığı eski çıkar ortamı kalmayıp, ayrımcılık dönemin sona erdiğini hepimiz çok iyi biliyoruz. Hatta geçmiş dönemde kendisi ne yapıyorsa bugün sanki kendisine yapılıyormuş hissine kapılıyor. Son 10 yılda belediyeden 6-7 milyon lira kazandığı sokakta yüksek sesle konuşuluyor. Eskisi gibi bütün işlerin kendisine verilmesini bekleyen, ancak umduğunu bulamayan pinokyo belediyenin birçok firmayla çalışmasına hatta yaptığı ihale hazırlıklarının öncesinde gelir kaybı endişesine kapıldı. Şöyle düşünün. Örnek veriyorum. 2019’un ilk 6 ayında 550 bilboard işi yapsak, sonra bu rakam birden 100’e düşse. Olabilir mi? Olur neden olmasın. Belediyenin kendi tasarrufu der geçerim.
Konumuza dönersek, manşetlerinde Babaoğlu’nu yere göğe sığdıramayan pinokyonun yıpratma çabalarına Mahkeme, “İftira ve karalama” diyerek algıya dur demişti. Biz haberciyiz. Yaptığımız her haberin arkasında dururuz, gazeteci gördüğünü elbette yazar. Ancak burada bir çıkar gözetiliyorsa bunun adı gazetecilik değildir. Bu haberlerde haber değildir. Mesleğin itibarı gereği yalana karşıyız. Belediye daha önce bu konularla bir açıklama yapıp, hiçbir algı ve bir fitneye geçit vermeyeceğini söylemişti. Edindiğim bilgiye göre pinokyonun baskı işi yaparken yaptığı haberlerle, umduğu geliri bulamayınca yaptığı haberleri içeren kapsamlı bir dosya hazırlanıyor.
“Çiğ yemedim ki karnım ağrısın, algı, itibar suikastı, operasyon” gibi birkaç klişe sözle eski sahibinin adını dilinden düşürmeyen meşhur pinokyoya birkaç tavsiyem var.
Yaz.. Başkan Babaoğlu herkese neden güler yüzlü davranıyor. Yaz.. Babaoğlu montunu giymeyi unuttu. Yaz.. Babaoğlu evine neden yürüyerek gitti. Yaz.. Markette su yok, belediye nerede? Yaz.. Kar yağmamasının nedeni belediyemi. Yaz.. Ne olacak billboard kirliliği. Yaz.. Yaz ne zaman gelecek belediye açıklasın. Adım atsa yaz, otursa yaz, kalksa yaz. Yazmakla kalem tükenmez.
Biz biliyoruz ki, tükenen ahlaktır. Tükenen edeptir. Tükenen sensin.
Ve bir sözüm de Hendeklilere.
Medya bir tehdit unsuru değildir. Medyanın görevi halkı aydınlatıp toplumu bilgilendirmektir. Ticari ilişkiler gözetilerek yapılan haberlerin adı da Türkçe’de ya tehdittir ya da şantajdır. Çıkarları için kamuyu baskı altına almaya çalışıp, her türlü iftirayı atanlar, onurlu gazetecilik mesleğini kendi kirli emellerine alet ederken aslında gün geçtikçe erimektedir. Geçmişe bakın şantajla yada tehditle, gazetecilik yapıyormuş gibi görünenler er ya da geç layığını bulmuştur. Bu memleketin namuslu gazetecileri size yeter. Şantaja ve tehdide kimse boyun eğmesin. Çünkü tehdit ve şantajı yapanlar her türlü iftirayı atar, lekelemek için suçlar.
Malum korona virüs tehdidi var. Herkese sağlıklı günler diliyorum. Bende bu yazıdan sonra gidip ellerimi sabunla bir kez daha yıkayacağım.