Engellilik bakımından erişilebilirlik, bağımsız olarak yaşayabilmek ve hayatın bütün alanlarına tam olarak katılabilmek için başkaları ile eşit olarak kentsel alanlarda kamuya açık olan fiziksel çevreye, ulaşıma, bilgi ve iletişime ve öteki tesislere ve hizmetlere engelleyici bariyerlerle karşılaşmadan ulaşmaktır.
Engellilerin çok önemli bir kesimi yarı-ev hapsi şeklinde yaşarken evden dışarı çıkabilenler ise önyargılardan kaldırım taşlarına kadar uzanan sistematik bir ayrımcılığa maruz kalıyor. Bu adaletsiz düzenin bir ucundan tutup düzeltmeye başlamak tüm belediyelerin görevidir.
Eğer engelsiz bir yaşamın olanaklarını çoğaltmak olacaksa, belediyecilik kapsamında “artık ertelenmeden” uygulanması gereken bir mevzuat ve haklar manzumesi önümüzde durmaktadır.
Trafik kazaları, ev kazaları, iş cinayetleri, kadına ve çocuğa yönelik şiddet, eğitim ve sağlık hizmetlerinin gebelik öncesi-sırası-sonrasında yeterli düzeyde sağlanamaması, silahlı çatışmalar, bedensel bütünlüğe yönelen saldırıların cezasızlığı ve en temel neden olarak yoksulluk gibi faktörlerle engelliliğin yaygınlaştığı ve kuşaktan kuşağa geçişgenlik gösterdiği bilinmektedir. Dolayısıyla hiç de doğal olmayan ve sosyal nedenlerle ağırlaşan engellilik meselesine dair çok temel görevleri olan belediyelerin “siyasi partisinden bağımsız bir şekilde” bu soruna dair yeterince çaba içerisinde olmadıkları rahatlıkla söylenebilir.
Sorunu somutlaştırmak için birçok kentte engellilerin sorun yaşamadan erişebileceği tek bir restoran bile yoktur. Buna Sakarya’nın hendek ilçesi dahildir. Hâlbuki yerel yönetimlerin kapsamı ve tercih edilecek politik yaklaşım; çocuklar, gençler, yaşlılar, kadınlar ve özellikle engelliler için çok önem arz etmektedir.
Engelsiz bir yaşam için belediyeler somut olarak ne yapabilir?
Önce kaç engellinin var olduğu tespit edilmelidir. Her belediye kendi yetki alanında kaç engelli yurttaşın olduğunu, engel gruplarına ve oranlarına, yaş, cinsiyet, eğitim ve sosyal durumlarına göre tespit etmeli ve gerekli sosyal desteği ayrımsız sunmalıdır. Şu an Türkiye’de kaç engelli olduğu tam olarak bilinmemektedir. Bunun ilçe ilçe dağılımı da tam olarak bilinmemektedir. Bazı kurumlarda iyi niyetlerle hazırlanan listeler mevcut engellilerin çok önemli bir kısmını kapsamamaktadır.
Belediyeler yasal ve zorunlu istihdam kotalarını doldurmalıdır. Hem işçi hem de memur kadrosu için zaten yasa gereği doldurulması gereken istihdam kotası belediyelerce doldurulabilir. Belediyelerin bunu yapması için yeni bir yasaya veya yetkiye gerek yoktur. Bunu yerine getirmeyen yönetimler tamamen duyarsızlıklarından dolayı yapmıyorlar. İstihdam kotasını doldurarak engelli istihdamı ve işsizliği için çözüm önerilerine, kendilerinden başlamış olacaktır.
Periyodik olarak tüm engellilerin katılımcı olduğu toplantılar organize edilerek, engellilerin sorunları ve çözüm önerileri kendilerinden dinlenilmelidir.
Yerel meclislerde gereken engelli temsili sağlanmalı ve belediyeler bünyesinde engelli hizmetleri daire başkanlıkları/müdürlükleri tahsis edilmelidir.
Belediyeler kendi personellerine engelli hakları farkındalığı sağlamalı ve engellilere yönelik ayrımcılığın önlenmesi için çalışmalar yürütmelidir.
Engellilere yönelik hizmetlerin etkin sunulabilmesi için hizmet sunanların en temel bilgilere ve farkındalık düzeyine sahip olması zorunlu ilk şarttır.
Hizmet sunumunun bir lütuf yaklaşımından öte görev bilinciyle yapılmasının ilk şartı budur. Engellilere yönelik hizmet sunarken “muhtaçlık” yaklaşımının kırılması ve hak temelli bir hizmet sunulması için kamu görevlilerinin engelli hakları farkındalığına sahip olması gereklidir.
Yollar, kaldırımlar, toplu ulaşım araçları, asansörler, basamaklar, tuvaletler tüm engel grupları dikkate alınarak sesli, braille ve görsel yönlendiricilerle erişilebilir hale getirilmelidir.
Sarı çizgiler görme engellilerin yaşamını kolaylaştıracak kalitede ve risk barındırmayacak şekilde yapılmalıdır. Birçok belediyenin yol, kaldırım ve sinyalizasyon gibi çalışmaları süreç içerisinde yeniden inşa edilmesine rağmen engelli kullanımına uygun inşa edilmemektedir. Engelli kullanımı amacıyla yapılan rampalar, sarı çizgiler, wc’ler kullanıcı dostu değildir.
Engellilerin sosyal yaşama dahil olması önünde engeller bulunmaktadır. Bu nedenle belediyeler periyodik olarak engelli katılımına açık aktivite destekleri sağlanmalıdır.
Sonuç olarak engelliliğin azaltılması veya var olan engellerin azaltılması için belediyelerin yerine getirmesi gereken işler listesi hayli kabarık görünüyor.
SAKARYALI YUSUF DURDURMUŞ