HENDEKLİLERE VE BÜYÜKŞEHİR’E SESLENEN BABAOĞLU’NUN AÇIKLAMASININ TAM METNİ
29 Nisan Çarşamba günü iftara yakın saatlerde çeşme sularımızda ortaya çıkan kötü kokuyla ilgili endişelerimizin giderilmemesi üzerine sizlerin karşısına çıkmış bulunmaktayım.
Dikmen Balkaya içme suyu hattı hatırlanacağı üzere 1998 yılında Hendek eski Belediye Başkanımız rahmetli Zeki Cömert’in emekleriyle şehrimize kazandırılarak hizmete açılmıştı.
İlgili kanun düzenlemeleri sonrasında Hendek Belediyesinin eskisi gibi içme suyu açma-kapama, faturalandırma ve tesis yatırımı gibi bir yetkisi kalmadığı için, İçme Suyu Havzaları Koruma Yönetmeliği kapsamında bu yetki sadece Büyükşehir Belediyesine bağlı SASKİ Genel Müdürlüğüne verilmişti.
Buna rağmen bu iş Büyükşehir Belediyesinin görevi demeden, Hendek halkının sağlığını korumak ve sıkıntılı süreci acilen geride bırakmak adına konunun yakından takipçisi olduk.
Kokunun tespit edildiği ilk andan itibaren durumu acilen SASKİ ve İlçe Sağlık Müdürlüğüne bizzat bildirerek, numune alınmasını ve gerekli incelemelerin başlamasını sağladık. Ardından SASKİ’den tarafımıza ulaşan ilk bilgileri sizlere ilan ettik.
Salgın nedeniyle geçirdiğimiz bu zor dönemde, bu kriz hepimizi endişelendirmiş ve o gece sahur vakti yapılan sabotaj açıklaması panik yaratmıştır.
Ortaya çıkan kötü kokuyla birlikte depo ve şebekelerin boşaltılarak gerekli tedbirlerin kısa sürede alındığını biliyoruz. Alınan tedbirler sonrasında suda hiçbir sakınca olmadığı öğrenilirken, kolluk kuvvetleri tarafından olay titizlikle soruşturulmaktadır.
Bu sorunun başından itibaren ciddiyetle ve acil bir şekilde çözülerek, doğru bilginin devletimizin stratejik kurumlarından biri olan SASKİ tarafından paylaşmasını bekledik.
Bu açıklamaları yapması gereken SASKİ’nin su güvenliğinde yaşanan endişeleri gidererek, tahlil sonuçlarını, kötü kokunun nedenini ve ayrıca depoya müdahale var mı yok mu, varsa nasıl oldu ve bundan sonrasıyla ilgili konularda Hendekli hemşehrilerimizi aydınlatmasını bekliyorum.
Su kesintisi yapılana kadar o süre içinde tüm yaşananlarla ilgili SASKİ’nin acilen açıklama yapmasını ve bizde gerçekleri öğrenmek istiyoruz.
Gelinen bu noktada hayat kaynağımız olan su konusunda, Büyükşehir Belediyemize hemşehrilerim adına bir de önerim olacaktır. Salgın tehdidi altında yaşadığımız bu kriz sonrasında, Hendekli hemşehrilerimden Mayıs ve Haziran ayları su tüketim bedelleri alınmamasını istiyoruz.
Ayrıca ilk Büyükşehir Belediye meclisinde gündeme getireceğimiz ve maddiyatla ölçülmemesi gereken bu iki aylık muafiyet önemli bir adım olacaktır.
Sağlık her şeyden önce gelir diyerek sözlerime son verirken sizleri en kalbi duygularımla selamlıyor, sağlık ve huzur dolu bir yaşam diliyorum.