Ziyaretinden dolayı teşekkür eden dernek başkanı İskefiyeli 16 Nisan'da ki referandum için ülkemize en iyisi neyse olsun temennisini iletti.
Konuşma için söz alan Hendek Ak Parti İlçe Başkanı Al Kemal Sofu iyi dileklerini ileterek başladığı konuşmasında ’’Referandumda yük sizin sırtınızda arife, tarife gerekmez, desteklerinizi istiyoruz ülkemizde eksik olan bir şey var, muhtarı tek başına seçiyoruz, belediye başkanını tek başına seçiyoruz, ama 90 yıldır bu ülkede başbakanı tek başına seçememişiz, hep koalisyon, Hendek Belediyesi bile koalisyonla yönetilmezken, erken seçimlerle 3 yılda da beş yılda seçim ihtimali olduğu zaman yönetilmezken, bu ülkede maalesef Adnan Menderes’i Turgut Özal’ı Ak Parti İktidarını çıkartırsak, altı ayda bir hükümetler değişmiş, adımız soyadımız kadar doğru olan gerçek bir şey böyle bir iktidar olabilir mi böyle ülke güçlenebilir mi. Adnan Menderes’i de katalım işin içine 10 yıl Turgut Özal’ı da katalım 10 yıl, Ak parti 15 yıl, ortalama 16 ay’a düşüyor. Yani 16 ayda bir bu ülkede hükümetler değişiyor. Muhtara desek 16 ayda bir değişeceksin vatandaşta gitmez 16 sonra değişeceksin diye, belediye başkanı 1.5 senede bir değişecek olsa zabıtalar başımıza belediye başkanı olur. Bırak der sen belediye başkanını zaten o gidici gene bana geleceksin der. Bu ülke aynı bunun gibi yönetilmiş yıllardır, bürokratlar yönetmiş bu ülkeyi. Ne bakanlar ne başbakanlar bu ülkeye hakim olamamışlar, bunun için kör topal bu güne kadar gelmişiz çok şükür. Cumhurbaşkanı Halk seçsin diye 2007'de referandum yaptık. Türkiye’nin önündeki en büyük değişimlerden bir tanesiydi. Biliyorsunuz Cumhurbaşkanlığı seçimleri hep krizlere neden olmuştur. Şimdi Cumhurbaşkanlığında kriz var mı, ama bu durumda yeni karmaşa oldu. 7 Haziranda Hükümet seçilemedi, Ak Parti tek başına iktidar olamadı, koalisyon pazarlıkları şu zamanda yine oldu, bunu hep beraber gördük, bu sefer erken seçime gittik. Yeni sistemde Cumhurbaşkanını ve milletvekillerini aynı anda seçeceğiz, Cumhurbaşkanı Hükümeti kuracak koalisyon pazarlığı erken seçim diye bir şey olmayacak, bundan sonra seçimlerle pazarlıkla güç kaybetmeyeceğiz. İki seçimin maliyetini Türkiye’ye maddi olarak düşünün, 50 milletvekili fazlaymış bunun konuşacak hiçbir tarafı yok, 2 seçim az yapacağız, hem 7 Haziran, Hem 1 Kasım secimi olmayacak yeni sistemde. Nasıl ki muhtarımızı seçiyoruz 5 yılda, belediye başkanını seçiyoruz beş yılda, Cumhurbaşkanı aynı şekilde Ülkenin başında olacak, bu referandum ile birlikte hükümeti kurma yetkisini Cumhurbaşkanına veriyoruz, 5 yıl sonrada hesabını biz soruyoruz. Güçlü Türkiye’yi İstemeyen her kez uğraşırlar Türkiye ile uğraşalım, erken seçimlerle böyle yuvarlanıp gidelim peşindeler birtakım güçler.
Allah’ın izni ile bu referandum ile güçlü bir halk desteği ile çıkacağız. Bu herkesin kendi faydasına olan birşey. İşte şimdi eleştiriyorlar neyi eksikti de bu yetkileri istiyor diye, ciddi bir şekilde yalan kampanyası var. Broşürler görüyoruz sağda solda, Cumhurbaşkanın yetkileri kesinle söylüyorum azaltılıyor. Şu anki sistemde Cumhurbaşkanımızın yetkileri bir çok ülkedeki Dünya liderlerinde yok, neden diyeceksiniz çünkü bu darbeyi yapanlar askeri zihniyetli, Adnan Menderes gibi adamlar siz tekrar seçerseniz başımıza, Turgut Özal gibi adamları seçerseniz, bu halkla birlikte hareket eden güçlü Türkiye olsun diye çalışan adamlar seçerseniz, vesayet sistemi Cumhurbaşkanı ile onun önünü engellemek için bu sistemi getirmişler. Anayasa yapılırken mantık şuydu, Cumhurbaşkanı ya bir asker olacak, yada askerlerin desteklediği biri olacak, ondan sonra sen kimi başbakan yaparsan yap. Süleyman Demirel gelir Tansu Çiller’de yeterli oy çoğunluğu varken hükümeti kurma yetkisini Yalım Erez’e verir, oda kuramaz döner Mesut Yılmaz’a verir. Birinci parti hükümet kuramaz 2. Parti seçmişsin hükümet kuramaz, 3. Parti seçmişsin hükümet kuramaz.3.4 parti bu ülkede iktidar olur. gelelim Ahmet Necdet Sezer’e başımıza hangi siyasi parti getirdi, hiç bir siyasi geçmişi yok, halkın karşısına çıkıp hesap vermişliği yok, oy almışlığı yok, yani bu çift başlı sistem gitmiyor. Şu anki sistem ile Cumhurbaşkanlığının yetkileri yarı yarıya kısıtlanıyor. Niye kısıtlanıyor diyorsunuz olması gereken bu, böyle yetkili bir Cumhurbaşkanı olmaz. Şuan meclisi dengeye getiriyoruz, meclis kanun çıkartacak senin ne ihtiyacın var 2b çıktı eksik kaldı 3b anayasa nedeni ile çıkartılamadı.
Yeni Sistemde Güçleri Ayırıyoruz
Yeni sistemde Yasama, yürütme, yargı ayrı olacak, şu anki sistemde bunlar ayrı değil. Milletvekili de de bizim, yürütmede bizim, yasamada yürütmede bir. Şuan taşlar yerine anca oturuyor, Dünyanın sıkıntısı bu, Avrupa’nın sıkıntısı bu, kimse güçlü Türkiye İstemiyor. Sen niye güçlü olacaksın ki, arabanı yapma, uçağını yapma, zaten dışardan geliyor, altı ayda hükümet değişsin seçimlere gidin, uğraşıp durun, yani Dünyanın mantığı bu, ama en büyük oyunu bozduğumuz tarih 2007 de Cumhurbaşkanlığının halkın seçmesiydi. Cumhurbaşkanını halkın seçmesi yanında başbakanın halkın seçmemesi maalesef bir sıkıntı, bir eksiklik, çünkü çift başlılığa sebep oluyor. Peki yârin Recep Tayyip Erdoğan’ın olmadığı bir ülkede bugün Cumhurbaşkanı yarın Başbakan ı seçersek kavga dönemleri olmaya devam ederse, kim kaybedecek, biz hazır şu sistemde geleceğimizi garantiye almaya çalışıyoruz. Güçlü bir Türkiye için bu şart ciddi bir destek istiyoruz‘’ ifadelerini kullandı.