Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Zeki Toçoğlu’nun partisinin danışma meclisi toplantısında yaptığı açıklamalar kendisinin son zamanlardaki ruh halini açıkça ortaya koymaktadır.
Anketlerde son derece kötü bir puanı olan ve yeniden adaylığı tehlikeye giren Sayın Toçoğlu’nun bu türden göze girme gayretlerini anlayışla karşılıyorum.Sözde muhalefete cevap yetiştirmeye çalışan Sayın Toçoğlu’nun asıl amacı milletvekilleri ve teşkilat mensuplarına şirin gözüküp yeniden adaylığının önünü açmaktır.
Zaten Sayın Toçoğlu’nun siyasi hayatı boyunca kendisinden başkasını düşünmediğini onu yakından tanıyanlar gayet iyi bilmektedir.
Kendisi de şunu çok iyi bilmelidir ki yeniden adaylığı noktasında en büyük destekçisi benim.
Çünkü görev süresi boyunca şehre hiçbir şey verememiş, vatandaşa layıkıyla hizmet edememiş ve toplum nezdinde itibarını yitirip bütün şimşekleri üzerine çekmiş biriyle yarışmak benim için eşi bulunmaz bir fırsattır.
Sayın Toçoğlu’nun konuşmasının büyük bir bölümünde şahsımı hedef alması vatandaşın eğilimini ve son zamanlarda yapılan anketleri ne kadar iyi okuduğunu da göstermektedir.
CHP’nin ve Ecevit Keleş’in günden güne yükselen bir grafik yakalaması haliyle Sayın Toçoğlu’nu derin endişelere sevk etmiştir.
Sayın Toçoğlu’nun özellikle halkımıza verdiğimiz “Hz. Ömer adaletiyle hizmet edeceğiz” sözüne takılması da kesinlikle tesadüf değildir.
Göreve geldiğinde ilk icraatı insanları zorla emekliye sevk etmek olan, emekli edemediklerinin de görev yerlerini değiştirerek kendi partililerine dahi zulmeden ve ilçelere hizmet dağıtırken arkadaşlık ilişkilerini ön planda tutan bir insanın “adil” bir yönetici olmadığı açıktır.
Bu beyanda kendisinin Hz. Ömer’in adını dahi ağzına alması abesle iştigaldir.
Yine bu itibarla devletin bir mumunu dahi zayi etmemek için kılı kırk yaran bir Hz. Ömer ile milletin parasıyla iftar sofralarında siyaset yapan ve de yine milletin parasıyla şehrin her yerine boy boy afişlerini döşeyen Sayın Toçoğlu’nun isminin yan yana gelmesi akla, izana ve edebe aykırıdır.
Adalet konusunda tek kelime dahi edemeyecek olan Sayın Toçoğlu bize siyasi üslup dersi de veremez.
Bunun için öncelikle kendisinin siyasi adaba uygun hareket etmesi ve de yerini ve görevini bilmesi gerekir.
Bizim siyasi geleneğimizde herkes kendi işini yapar ve kendi alanıyla ilgili konulara değinir.
Ama bakıyoruz muhalefet partilerinin il başkanlarına bile Sayın Toçoğlu cevap yetiştiriyor, milletvekillerine getirilen eleştirileri de kendisi karşılıyor.
Buradan şunu anlıyoruz ki AKP’nin bir il başkanı yok ve de milletvekilleri kendilerini savunmaktan acizler!
Yeniden aday gösterilmesi ve de aday gösterilse dahi seçimi kazanması hayli zor olan Sayın Toçoğlu, gelecekte pekâlâ partisinin il başkanlığına soyunabilir ya da milletvekili adayı olabilir.Ancak bunun da bir yeri ve zamanı olduğunu kendisine hatırlatmakta fayda var.
Özet olarak Sayın Toçoğlu’nun partisinin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’e özenerek elinde dosyalarla yaptığı son açıklamalar korkunun dağları sardığının en büyük göstergesidir.
Sayın Toçoğlu bu tür popülist söylemler ve şovenist çıkışlarla kendi partililerinin gözüne girebilir ancak milletin gönlüne girmesi mümkün değildir.
Milletin gönlüne kendisine ezberletilmiş repliklerle değil icraatla, hizmetle ve de nitelikli projelerle girilir.
Bu gibi hususlar da bilindiği gibi çiçek ekmekle meşhur olan Sayın Toçoğlu’nun yumuşak karnıdır.
Sayın Toçoğlu’nu daha sakin olmaya, siyasi nezaket kurallarına uyup kendi il başkanı ve milletvekillerini çiğnemekten vazgeçmeye ve de en azından hizmet süresinin son aylarında çok şey borçlu olduğu Sakarya halkına hizmet etmeye çağırıyorum.
Ve altını çizerek bir daha söylüyorum ki korkunun ecele faydası yoktur.31 Mart 2014 sabahı itibariyle, Abbas yolcudur!
Ecevit KELEŞ
CHP Büyükşehir Belediye Başkan A. Adayı