Hendek’te yaşayan Şimşek ailesi Başpınar Mahallesindeki Has Ekmek Fırını’nı 3 kuşaktır aynı dükkanda işletiyor. 1960’lı yıllarda İstanbul’da çırak olarak işe başlayan ve farklı şehirlerde fırıncılık yaparak mesleği öğrenen 88 yaşındaki Mustafa Şimşek, 1984 yılında Hendek’e gelerek Has Ekmek Fırını’nı açtı. Mustafa Şimşek, oğlunun askerden gelmesiyle bu mesleği oğlu İbrahim Şimşek ve abisine devretti. 49 yaşındaki İbrahim Şimşek abisiyle ayrılmasının ardından küçük yaştaki oğluna mesleği öğreterek 22 yaşındaki oğlu Yusuf Şimşek ile fırını işletmeyi sürdürüyor. Babasından öğrendiği mesleği oğluyla birlikte yapan İbrahim Şimşek, fırıncılığın zor bir meslek olduğunu fakat bereketli olduğunu belirtirken, çırak yetişmemesi sebebiyle el emeğinin ortadan kalktığını ifade etti.
Babasından yıllar önce öğrendiği mesleği devam ettirdiğini ve mesleğinden memnun olduğunu belirten İbrahim Şimşek, “Bu meslek bize babadan kalma. Babam 1960’larda bu mesleğe İstanbul’da çırak olarak başlıyor. Farklı şehirlerde fırıncılık yaptıktan sonra 1984 yılında Hendek’e geliyor. Hendek’e gelince bu fırında çalışmaya başlıyor. Biz de o günden bu güne kadar babamızla birlikte çalışmaya devam ediyoruz. Babam bu mesleği ben askerden geldikten sonra ben ve abime bıraktı. Şuanda ise abim yok. Ben oğlumla birlikte bu mesleği sürdürmeye devam ediyoruz. Oğlum da bu meslekte üçüncü kuşak olarak devam ediyor. Ben bu mesleği 30 sene civarında yaptım. İşimden çok memnunum. Mesleğimiz biraz zor, meşakkatli ama bereketli ve güzel bir iş. Gençlerde alt yapı yok. Yetiştirmek zor oluyor. Makineleşmeye doğru ilerliyoruz yavaş yavaş. El emeği ortadan kalkıyor. Artık diyebilirim ki çıraklık kalkıyor” ifadelerini kullandı.
Üniversite öğreniminin bitmesinin ardından askerlik görevini tamlayarak küçük yaşta öğrendiği mesleği icra etmeye başlayan 22 yaşındaki Yusuf Şimşek, “Ben bu meslekte 3’üncü nesilim. Bu işe başlamam biraz doğaçlama gelişti. Küçük yaşlardan beri babamın yanına geldikçe artık ayağımız buraya alıştı. Şuan okulumun bitmesiyle birlikte askere gittim. Askerlik görevinden sonra da buraya gelerek babamla birlikte çalışmaya başladık. Allah nasip ederse bu mesleği çocuklarıma aktarmayı istiyorum. Ben çıraklık konusunda ülkemizin çırak yetiştiremediğini düşünüyorum. Bu nedenle fırınlarda da çırak yetişmiyor. Ustalarımızın yaşları büyük. Çırak konusu babam için çok sıkıntı olmasa da ben ilerleyen süreçlerde çırak bulma konusunda sıkıntı yaşayacağımı gösteriyor” şeklinde konuştu.
